Esas No: 2022/10722
Karar No: 2022/9086
Karar Tarihi: 21.11.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/10722 Esas 2022/9086 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/10722 E. , 2022/9086 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Eşe karşı kasten basit yaralama suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-a ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun'un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Gebze 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.05.2017 tarihli ve 2017/29 Esas, 2017/151 Karar sayılı kararının 04.06.2017 tarihinde kesinleştirilmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 23.05.2018 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hapis cezalarının aynen infazına ilişkin aynı Mahkemenin 09.07.2020 tarihli ve 2020/165 Esas, 2020/181 Karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Gebze 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2021 tarihli ve 2021/150 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 27.07.2022 tarihli ve 2021/29484 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.10.2022 tarihli ve 2022/110843 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın yokluğunda verilen Gebze 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.05.2017 tarihli kararının 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince 25/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat mazbatasında, komşudan sorularak sanığın işe gittiğinin öğrenilmesini takiben, haber bırakılan komşu ismi tespit edilmeksizin tebliğ işlemi tamamlanarak kesinleştirildiği anlaşılmakta ise de;
Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 10.02.2022 tarihli ve 2021/13504 Esas, 2022/2234 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, tebliğ yapılacak kişinin adreste bulunmaması hâlinde, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebeplerini komşu, yönetici, kapıcı vb. kişilere sorarak araştırması, tespitlerini onların beyanlarını ve imzalarını alarak tebliğ mazbatasına şerh etmesi ya da imzadan imtina etmeleri hâlinde bu durumu tebliğ mazbatasına şerh etmesi gerektiği, somut olayda sanığa 25.05.2017 tarihinde 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesine göre yapılan tebligat parçasında, komşunun isminin ve imzası bulunmadığı gibi imzadan imtina etmiş ise bu hususun tebliğ mazbatasına şerh de edilmediği, belirtilen usullere aykırı
olarak yapılan söz konusu tebligatın geçerli sayılamayacağına göre yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğu, bu halde esas kararın usulüne uygun olarak kesinleşmemesi nedeniyle denetim süresinin de başlamayacağı gibi denetim süresi içerisinde işlenmiş kasıtlı bir suçtan da söz edilemeyeceği nazara alınarak, aynen infaz kararı verilemeyeceği gözetilmeden, merciince itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
5237 sayılı TCK’nin "Hapis cezasının ertelenmesi" başlıklı 51/3 ve 51/7. maddelerine göre; "(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.
(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.”
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılacak tebligatın geçerlilik koşulları Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesinde gösterilmiştir. Buna göre, "adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması" gerekmektedir.
Hakkındaki hapis cezasının ertelenmesine karar verilen hükümlü, bu karar usulüne uygun bir şekilde kesinleştikten sonra, mahkemece 1 ilâ 3 yıl arasında belirlenen süreyle denetime tabi tutulacak ve bu süre içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilecektir.
İncelenen dosyada; hükümlü hakkında kasten basit yaralama suçundan hükümlünün yokluğunda hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, bu kararın
hükümlünün bilinen son adresine gönderilen tebligata dair 25.05.2017 tarihli Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre düzenlenen tebligat mazbatasında, sanığın işe gittiğinden bahisle adreste bulunmadığının belirtildiği, 2 no.lu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığına dair bilgi verilen komşu, yönetici veya kapıcının isminin belirtilmediği, imzasının alınmadığı, imzadan imtina var ise bu durumun da belirtilmediği anlaşılmıştır. Tebligat işleminin usulsüz olması nedeniyle erteleme kararı usulüne uygun olarak kesinleşmemiştir. Usulüne uygun kesinleşmeyen erteleme kararı yönünden denetim süresinin işlemeye başlamasından da söz edilemeyeceği ve aynen infazı kararı verilemeyeceği gözetilmeden hükümlünün denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle ihbar üzerine dosyanın ele alınarak aynen infaz kararı verilmesi ve anılan karara itirazın merciince reddedilmesi Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Gebze 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2021 tarihli ve 2021/150 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.