Esas No: 2022/4214
Karar No: 2022/5545
Karar Tarihi: 06.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/4214 Esas 2022/5545 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/4214 E. , 2022/5545 K.Özet:
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacılar müvekkillerinin eskiden çalıştığı ancak tasfiye edilen bir şirketin tüzel kişiliğinin ihyası için dava açmıştır. Davalı şirketin tasfiye memuru, dava hakkında cevap vermemiştir. Mahkeme, devam eden davaların bulunması nedeniyle ihyaya karar vermiştir. Tasfiye memuru vekili ise istinaf etmiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi istinafı esastan reddetmiştir. Temyiz istemiyle davalı tasfiye memuru vekili Yargıtay'a başvurmuş, ancak kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Kararda, HMK'nın 297., 355., 353/1-b.1. ve 370/1. maddeleri uygulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18.11.2021 tarih ve 2020/113 E- 2021/1025 K. sayılı kararın davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.02.2022 tarih ve 2022/226 E- 2022/271 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tasfiye memuru vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili; müvekkillerinin tasfiye ve terkin edilen ... Tekstil Ürünleri İmalat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. isimli şirketin eski çalışanları olduğunu, müvekkilleriyle bu şirket arasındaki hizmet tespit davalarının derdest olduğunu, ... Tekstil Ltd. Şti. isimli şirketin 31/01/2018 tarihinde re'sen terkin edilmiş olduğunu, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, bu davaların davalı şirket ticaret sicilinden terkin edilmeden açılmış olan davalar olduğunu, şirketin usulsüz tasfiye edildiğini belirterek, terkin olunan ... Tekstil Ltd. Şti'nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada yasal hasım olan davalı ...; sicil kayıtlarının tetkikinde, tasfiye halinde ... Tekstil Ürünleri İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin 20/01/1989 tarihinde kuruluş ile müdürlüğe tescil edildiğini, 05/06/2017 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak ...' ın seçildiğini, 18/01/2018 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle ünvan ve işletme kaydının Ticaret Sicil Memurluğunca silinmesine karar verildiğini, 31/01/2018 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak ünvan ve işletme kaydının sicilden silindiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, Sicil Müdürlüğünün bu konuda herhangi bir tetkik mükellefiyetiyetlerinin bulunmadığını, dava TTK'nın 32. maddesinde dayalı bir dava olmadığından müdürlük aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesini talep etmiştir.
Birleşen dava davalısı olan tasfiye memuru davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; devam eden davaların bulunması nedeniyle asıl dava ve birleşen davanın kabulüyle, ...' nün Bornova - 2904 sicil numarasında kayıtlı iken 31/01/2018 tarihinde tasfiye sonu terkin edilen tasfiye halinde ... Tekstil Limited Şirketi' nin hizmet tespit dosyaları ile sınırlı olmak kaydı ile ihyasına, tasfiye memuru atanmasına, tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına, şirketin ticaret siciline tescil ve kararın ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tasfiye memuru vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davaların tarihlerinin şirketin terkininden önce olduğu, dava açılmasında hukuki yarar bulunduğu, tasfiye memurunun, kendisine bu görevi yeniden isteyip istemediğinin sorulmadığı, sağlık sorunları nedeniyle bu görevi yürütmesinin mümkün olmadığı yönündeki mazeretine dair hiçbir belge sunulmamış olduğu, kaldı ki bu konuda mahkemesince her zaman yeniden değerlendirme yapılması ve değişen şartlara göre haklı görülmesi halinde ek karar alınması mümkün bulunduğu ve mahkeme karar başlığında 6100 sayılı HMK' nın 297. maddesine aykırı olacak şekilde asıl ve birleşen davaların usulünce gösterilmemiş olması doğru görülmemekle esasa etkili görülmediğinden kaldırma nedeni yapılmayıp eleştirmekle yetinildiği gerekçeleriyle HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; birleşen dava davalısı tasfiye memuru vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı tasfiye memuru vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı tasfiye memurundan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 06/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.