Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1348 Esas 2022/5523 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1348
Karar No: 2022/5523
Karar Tarihi: 06.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1348 Esas 2022/5523 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı şirketin \"favkabankart\" isimli markasının, davacının \"bankkart\" ve \"genç bankkart ziraat bankası\" isimli markalarından farklı ve benzer olmadığı gerekçesiyle davacının başvurusu reddedilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davacı tarafından istinaf edilmiş ve istinaf başvurusu reddedilmiştir. Temyiz edilen kararda da bir isabetsizlik bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, KHK'nın 8/1-b maddesi ve HMK'nın 353/1-b.1, 397/2, 370/1 ve 372. maddeleri kullanılmıştır.
11. Hukuk Dairesi         2021/1348 E.  ,  2022/5523 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21.02.2019 tarih ve 2018/220 E- 2019/51 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.12.2020 tarih ve 2019/703 E- 2020/1102 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin 2012/38758, 2013/07173 sayılı ve “bankkart”, “genç bankkart ziraat bankası” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “favkabankart” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2016/91147 kod numarasını alan başvuruya müvekkilinin itirazının, davalı TPMK.'nın 2018-M-2801 sayılı YİDK kararı ile yerinde görülmeyerek nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkili bankanın sektörün öncü kuruluşlarından biri olduğunu, bu yüzden davacı markalarının orta seviyedeki tüketiciler nezdinde yarattığı çağrışım ve bağlantılı sanılması ihtimalinin yüksek bulunduğunu, müvekkilinin markalarının 09 ve 36. sınıflarda tescilli olduğunu, dava konusu markanın da 09 ve 36. sınıflarda tescil edilmek istendiğini ileri sürerek, davalı Türk Patent YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Kurum vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacı markalarının davalı markasından farklı olarak çift “K” ile kodlanmış olduğunu, markaların yazı karakterlerinin farklı bulunduğunu, davacı markalarında "bankkart" ibaresinden başka kelime ve şekil unsurlarının da yer aldığını, davacıya ait “bankkart” ibaresinin tek başına ayırt edici olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu markanın bir bütün olarak "favkabankart" ibaresinden oluştuğu, vurgunun ilk hecede yer alması ve "favka" ibaresinin bilinen bir anlamı olmaması sebebiyle "Bankart" ibaresinin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde davacı markalarından farklılaştığı, sonuçta davacı markaları ile dava konusu markanın benzer olmadığı ve aralarında iltibas ihtimalinden söz edilemeyeceği, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı hususunun somut olaya bir etkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, ayrıca davalı Şirket vekili tarafından sunulan 16.05.2019 tarihli dilekçe ile mahkemece 22.06.2018 tarihli tensip zaptının 12 no'lu kararı ile müvekkilinin 2016/91147 sayılı marka tescil başvurusunun dava sonuçlanıncaya kadar 3. kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, mahkemece son celse davanın reddine karar verildiği halde, anılan ihtiyati tedbirin kaldırılması konusunda bir karar verilmediğini ileri sürerek, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının “bankkart” asıl unsurlu itiraza dayanak markaları ile davalının “favkabankart” esas unsurlu marka tescil başvurusu arasında, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında bir benzerlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi yönünden ise, HMK.'nın 397/2. maddesine göre ihtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğinden, mahkemece somut uyuşmazlıkta teminatsız olarak ve etkisi nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edecek şekilde, esas hakkındaki hükümle birlikte, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönünde bir karar verilmemesinde de bir isabetsizliğin bulunmadığından davalı Şirket vekilinin, mahkemece 22.06.2018 tarihli tensip zaptı ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması isteminin, HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara