Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/4015 Esas 2022/5541 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4015
Karar No: 2022/5541
Karar Tarihi: 06.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/4015 Esas 2022/5541 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, uluslararası geçerliliği olan bir kodlama sistemi olan ve müvekkilleriyle özdeşleşen bir markayı tescil ettirmek istemiştir. Ancak Markalar Dairesi Başkanlığı, başvuruyu 556 sayılı KHK'nın 7. maddesinin l/a, d bentleri uyarınca reddetmiş ve YİDK tarafından yapılan itirazın reddedildiği kararını vermiştir. Davacılar, YİDK kararının iptalini talep etmiştir. Ancak, mahkeme davacının tüm itirazlarını reddederek, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğuna karar vermiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri: 556 sayılı KHK'nın 5., 7/1-a ve 7/1-d maddeleri.
11. Hukuk Dairesi         2022/4015 E.  ,  2022/5541 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.10.2014 tarih ve 2013/94 E. - 2014/228 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkili firmaların uluslararası geçerliliği olan kodlama sisteminin sahipleri olduğunu, bu sistemin tekstil ürünlerindeki kumaş, malzeme ve işleme maddelerinin çeşitliliği, temizlik ve bakım süreçlerindeki gelişmeler sebebiyle bir ürünün tek bir incelemeyle nasıl temizlenip bakımının yapılacağına karar vermeyi zorlaştıran koşullar karşısında seçim yapmak durumunda olan kişilere yardımcı olmayı hedeflediğini ve dünya çapında markalaşarak bir garanti sembolü haline geldiğini, müvekkilleriyle özdeşleşmiş olan grafik sembollerinin kullanıldığı kod sistemi için uluslararası standart olarak ISO 3758 kabul edildiğini, sözü edilen standardın ANNEX B-B.2 kısmında GINETEX sistemine üye ülkelerde bu sembollerin WIPO kanalıyla 211247, 461470, 492423, 849319 ve 849320 numaralarla tescil edilerek, dünya çapında markalaşmış olduğunu, sistemin sembolü olan markaların görüldüğü anda müvekkillerinin akla geldiğini, müvekkillerinin uluslararası sistemin 37 / 40 / 41 / 42 nci sınıfında yer alan emtialarda kullanılmak üzere yapmış olduğu 2011/117343 sayılı marka başvurusunun Markalar Dairesi Başkanlığınca 556 sayılı KHK'nın 7. maddesinin l/a, d bentleri uyarınca reddedildiğini, itirazın reddi kararına karşı davacı vekili tarafından yeniden itiraz edildiğini, itirazın YİDK tarafından incelendiği ve kurulun 2013-M-811 sayılı kararı ile reddedildiğini, farklı bir tasarım ve görselliğe sahip olan müvekkilleri markasının, bir bütün olarak özgün ve ayırt edici olduğunu, bu görsellerin temel tüketicilere yönelik pratik bilgiler veya tekstil bakım talimatlarından tamamen bağımsız olduğunu, müvekkillerinin markasının ürün değil hizmet markası olduğunu, giysilerle ya da herhangi bir tekstil eşyasıyla karışmasının olası olmadığını, amacı veya fonksiyonunun bir üreticinin veya tüccarın tekstil eşyasını diğerlerinden ayırt etmek olmayıp, her üretici veya tüccarın markasında kullanabileceği bir standardın temelini işaret ettiğini, anılan standart sistemin müvekkilleri tarafından yaratıldığını, dava konusu şekil görüldüğü anda müvekkilleri ve müvekkillerinin taahhüt ettiği garanti unsurunun akla geldiğini ileri sürerek, YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tescilini talep ettiği şeklin 556 sayılı KHK’nın 7/1 a maddesinde belirtilen tüm fonksiyonlara sahip olduğu, soyut dünyadan yani fikir dünyasından çıkıp, görüntülenebilir, duyularımızla algılanabilir bir hal aldığı konusunda şüphe olmadığı, bu yönüyle dava konusu şeklin 556 sayılı KHK’nın 5. ve 7/1-a maddesi anlamında marka olabilme vasfına sahip olduğu ancak dava konusu şekillerin başvurunun yapıldığı hizmet sınıflarında giyim ve tekstil ürünleri açısından yaygın olarak kullanılan, yıkama, ağartma, kurutma, ütüleme, kuru temizleme anlamlarına gelen temizleme ve ütüleme standartlarını belirtir sembolleri içerdiğinden, ortalama bir tüketicinin, karşı karşıya kaldığı bu şekli bir marka olarak algılamayacağı, tekstil ürünlerini etiketleme ve/veya bakımı ile ilgili hizmetlerin verildiğini düşünecekleri, bu algılamanın, davacı başvurusunun emtia listesinde yer alan hizmetler bakımından somut ayırt ediciliği ortadan kaldıran bir durum arz ettiği, 556 sayılı KHK’nın 7/1-d maddesi yönünden yapılan değerlendirmelerde anılan işaretin kimsenin inhisarına bırakılamayacak mahiyette olduğu kanaatine varıldığı, dava konusu markanın başvuru tarihi ve YİDK kararının alındığı tarih itibariyle, dava konusu hizmetler açısından KHK’nın 7/son maddesi anlamında kullanımla ayırt edici nitelik kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 06/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara