Esas No: 2021/2740
Karar No: 2022/5585
Karar Tarihi: 07.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2740 Esas 2022/5585 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2740 E. , 2022/5585 K.Özet:
Davalı şirket ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmenin feshedilmesi sonrası, davalının sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçesiyle 15.000 TL alacak talep edildiği dava İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini ve davalının 17.500 TL bedeli ödemesi gerektiğine hükmetti. Ayrıca, davacının cezai şart talebi de kısmen kabul edilerek 10.000 TL alacağının ödenmesine karar verildi. Temyiz sonucunda, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek davalının tüm temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onandı.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu (TBK) 179/2: Cezai şartın ifadan başka zararların tazmininde bir hak olarak kullanılabileceği hükümdür.
- TBK 609: Faiz oranları hakkında belirlemeler içeren kanun maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29.09.2020 tarih ve 2017/278 E. - 2020/285 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait "İvana Sert Four You" isimli markanın davalı şirketin üç yıl boyunca üretilecek olan kozmetik ve parfüm ürünlerinde kullanılmasına dair 15/11/2012 tarihinde "Süreli Marka Kullanım Sözleşmesi" imzalandığını, ancak; davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle feshedildiğini, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500.000.- TL cezai şart alacaklarından şimdilik 5.000.- TL, muaccel hale gelen 737.500.- TL alacaklarından şimdilik 5.000.- TLve 3 yıllık muhtemel cirodan %15 alacağa yönelik olarak şimdilik 5.000.- TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmeye aykırı davrandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının feshin haklı olduğuna dair ileri sürdüğü hususları kanıtlayan delilleri sunamadığı, haksız fesih sebebiyle sözleşmenin 3.8. maddesi gereğince sözleşmenin imza tarihinden başlamak üzere her ay ödemeyi kabul ettiği 17.500.- TL bedeli davacıya ödemesi gerekeceği, ancak davalı ticari defterlerinde davacıya ödenmiş olarak gösterilen 37.500.- TL 'nin mahsubunun gerektiği, davacının tanınmış bir televizyon kişiliği, sunucu, stilist ve moda tasarımcısı olduğu, davaya konu sözleşme ile aynı şartlarda reklam işbirliği ve marka kullanımı hususunda çeşitli firmalar ile sözleşme yapmasının her zaman mümkün olduğu, ancak sözleşmenin ne kadarlık bir süre içinde yapılacağını söylemenin mümkün olmadığından, takdiren bu sürenin 1 ay olabileceği, davacının bu kalemde talep
edebileceği tazminat miktarının sözleşme tarihi olan 15/11/2012 tarihi ile fesih tarihi olan 10/10/2013 tarihinden 1 ay sonrası itibarı ile bakiye alacağın hesaplanması gerektiği, buna göre davacının alacağının 12 ay üzerinden 12x17.500 TL hesabı ile 210.000.- TL olduğu, ancak bu kaleme ilişkin talebin 5.000.- TL olduğu, sözleşme haksız olarak feshedildiğinden davacının sözleşmenin 5.1. maddesi kapsamında da alacak talep edebileceği, sözleşmenin 5.1. maddesindeki "sözleşmenin yürürlükte kaldığı sürece" ibaresi nedeniyle talep edilecek alacağın sözleşmenin imza tarihi olan 15/11/2012 ile sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğine dair ihtarın davacıya ulaştığı tarih arasındaki süre için sözkonusu olacağı, diğer yandan sözleşme kapsamında hiç üretim yapılmadığı dikkate alındığında bu kalemdeki talep yönünden sözleşme kapsamında alacağın oluşmadığı, dolayısıyla bu noktada takdiren belirlenmesi gereken bir zararın da söz konusu olmayacağı, davacı tarafın son alacak kalemi olarak taraflar arasındaki sözleşmenin 6.1.a maddesi hükmüne istinaden cezai şart talebinde bulunduğu, sözleşmenin 6.3. maddesi hükümleri dikkate alındığında kararlaştırılan cezai şartın TBK 179/2 kapsamında ifaya ekli cezai şart olduğu, davacının hem ifayı hem de cezai şartı talep edebileceği, ancak davalının birden fazla ticari ilişkisi düşünüldüğünde tek bir sözleşmede kararlaştırılan 500.000.- TL'lik cezai şartın davalının ekonomik yönden yıkımına neden olacak derecede fahiş olduğu ve takdiren 100.000.- TL cezai şartın dosya kapsamına uygun düşeceği, ancak davacının bu kalemdeki talebinin 5.000,00 TL olduğu gerekçeleri ile davanın taleple bağlı kalınarak- kısmen kabulü ile 10.000.- TL'nin dava tarihi olan 04/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin (sözleşmenin 5.1.maddesine dayalı) talebinin ise şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 512,33 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.