Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2111 Esas 2012/4077 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2111
Karar No: 2012/4077
Karar Tarihi: 11.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2111 Esas 2012/4077 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/2111 E.  ,  2012/4077 K.
  • KOOPERATIF ORTAKLIĞINA DAYALI TAPU İPTALI VE TESCIL
  • EŞITLIK İLKESI
  • KOOPERATİFLER KANUNU (1163) Madde 23

"İçtihat Metni"

ÖZET: KOOPERATİFİN ORTAĞI OLAN DAVACININ, TAPU İPTAL VE TESCİL İSTEMİNDE BULUNABİLMESİ İÇİN, BU HİSSEYE YÖNELİK KOO­PERATİFE TÜM ÖDEMELERİ YAPMIŞ OLDUĞUNU, HİÇBİR EDİMİ KAL­MADIĞINI, DAİRE VE İŞYERİ SAHİBİ OLAN DİĞER ÜYELERLE EŞİT DURUMDA BULUNDUĞUNU İSPATLAMASI GEREKİR. MAHKEMECE RE’SEN SEÇİLECEK KOOPERATİF KONUSUNDA UZMAN BİR BİLİRKİŞİ MARİFETİYLE KOOPERATİF KAYITLARI ÜZERİNDE İNCELEME YAPTIRILARAK, EŞİTLİK KURALI DA GÖZ­ÖNÜNDE BULUNDURULMAK SURETİYLE DAVACININ BORCU BULUNUP BU­LUNMADIĞININ, KENDİSİYLE AYNI DURUMDA BULUNAN DİĞER ORTAKLARA TAPU VERİLİP VERİLMEDİĞİNİN BELİRLENMESİ VE SONUCUNA GÖRE BİR KARAR VERİLMESİ GEREKİR.

ORTAKLAR HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERDE EŞİT KONUMDADIRLAR. YÖ­NETİM KURULU BU İLKENİN DIŞINA ÇIKMAK İSTEDİĞİ TAKDİRDE, BU HUSUSU GENEL KURUL GÜNDEMİNE ALARAK, GENEL KURULUN YAPILAN UYGULAMAYI AÇIK VEYA ZIMNEN KABUL ETMESİ GEREKİR. GENEL KU­RULCA AÇIK YETKİ VERİLMEDİKÇE YÖNETİM KURULUNUN DİĞER ORTAK­LARDAN FARKLI STATÜDE ORTAKLIĞA KABUL KARARI VERMESİNE VEYA AK­ÇALI KONULARDA BİR ORTAĞI FARKLI STATÜDE KONUMLANDIRMASINA GEÇERLİ HUKUKİ SONUÇ BAĞLANAMAZ.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, müvekkilinin, 24.11.1997 tarihli sözleşme ile davalı koo­peratiften dükkan satın aldığını, sözleşmede satın alınan taşınmazın 7253 ada, 1 parselde kayıtlı olduğunun belirtildiğini 7253 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan A blok 55/B sayılı taşınmazın mal sahibine ait taşınmazlardan ol­duğunu, müvekkiline satılan taşınmazın ise kooperatife ait olan 7254 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, sözleşmede satın alınan taşınmazın adresinin müvekkiline ait olan 647/1 Sk. A blok 55/B olarak yazıldığını, sözleşmede ada numarasının sehven 7253 yazıldığını, ayrıca müvekkilinin 7254 ada, 1 parsel sayılı taşınmazı aldığı günden bu yana kiraya verdiğini, bu konuda davalının da hiçbir itirazının bulunmadığını ileri sürerek, 7254 ada, 1 parsel sayılı taşın­mazın müvekkiline ait olduğunun tespiti ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatiften satın aldığı dükkanın söz­leşmede her ne kadar 7253 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olarak belirtilmiş ise de keşifte 289. sokaktan cephe aldığı, 7253 parsel üzerinde bulunmadığı, A blok, 55 no’lu bağımsız bölüm olarak adlandırılan ve 647/1 Sk. adresindeki dükkan olduğunun tespit edildiği, bu yerin tapuda 7254 ada, 1 parsel A blok zemin kat 55/B giriş 16 no’lu bağımsız bölüm olarak kayıtlı olduğu ge­rekçesiyle davanın kabulüne, 7254 ada, 1 parselde kayıtlı A blok zemin kat 55/B giriş 16 bağımsız no’lu dükkanın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, kooperatif ortaklığına dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Hüküm yeterli araştırma ve incelemeye dayanmadığı gibi bilirkişi raporu da uyuşmazlığı çözmeye elverişli bulunmamaktadır. Davacının davalı kooperatifin ortağı olduğu hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusu de­ğildir. Davacının tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuş olmasına göre, böyle bir istemde bulunabilmesi için bu hisseye yönelik kooperatife tüm ödemeleri yapmış olduğunu, hiçbir edimi kalmadığını, daire ve işyeri sahibi olan diğer üyelerle eşit durumda bulunduğunu ispatlaması gerekmektedir. Bu konuda sonuca ulaşılabilmesi için kooperatif kayıtlarının incelenmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece re’sen seçilecek kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik kuralı da gözönünde bulundurulmak suretiyle davacının borcu bulunup bulunmadığının, bir başka deyişle, tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili için davacının ödemesi gereken bir miktar olup olmadığının, kendisiyle aynı durumda bulunan diğer ortaklara tapu verilip verilmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Öte yandan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmek­tedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finans­manına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa’nın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı ko­nularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağ­lanamaz.

Bu durumda, mahkemece, kooperatifin defter ve kayıtları ve tüm genel kurul kararları ve özellikle 24.11.1997 tarihli sözleşmede değinilen 02.03.1997 tarihli genel kurul tutanağının üzerinde durulması, kooperatif alanında uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, davacı hakkında sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa kabul konusunda genel kurulca bir karar verilip verilmediği ya da bu hususun genel kurulca benimsenip benimsenmediği tespit edilerek, davacının peşin ödemeli ortak mı, normal statülü ortak mı olduğunun belirlenmesi, yapılacak tespite göre kooperatife karşı parasal yü­kümlülüklerini tam olarak yerine getirip getirmediği, davacının adına tahsis edilen konutun tapusunu talep etme koşullarının oluşup oluşmadığı aydınlığa kavuşturulup, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, dava konusu dükkanın değerine göre karar ve ilam harcı tamamlatılmadan davaya devam edilmesi de doğru görülmemiştir.

S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içe­risinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara