Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1405 Esas 2022/5604 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1405
Karar No: 2022/5604
Karar Tarihi: 07.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1405 Esas 2022/5604 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin reddedilmesine veya kabul edilmesine karar verilmiş ve bunun üzerine Yargıtay incelemesi istenmiş. Dosya incelenmiş, deliller ve belgeler okunmuş, davacının talepleri kısmen kabul edilmiş, İİK'nın 45. maddesi ile ilgili bir karara varılmıştır. Temyiz isteği reddedilmiştir. Kararda, HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmadığı ifade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun 45. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355 vd., 369/1., 371. ve 372. maddeleri.
11. Hukuk Dairesi         2021/1405 E.  ,  2022/5604 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13.11.2018 tarih ve 2018/114 E- 2018/329 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 21.10.2020 tarih ve 2019/545 E- 2020/1046 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı ...'ın asıl borçlu, davalı ...'ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinden doğan kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalılar tarafından haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar süresinde cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ...'ın asıl borçlu olarak davacı banka ile imzaladığı 30.01.2014 tarihli 150.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi çektiği, diğer davalı ... Turan'ın bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, davalının davacı bankaya ödenmeyen, bilirkişi raporuna göre toplam 107.189,65 TL borcunun bulunduğu ve davalıların bu borçtan asıl borçlu ve kefil sıfatları ile sorumlu olduğu gerekçesiyle 104.877,00 TL asıl alacak, 1.859,38 TL hesap kat öncesi işlemiş faiz, 431,69 TL temerrüt faizi ve 21,58 TL BSMV miktarı yönünden kısmen kabulü gerektiği, alacak miktarı likit olmayıp mahkemece belirlendiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalılar tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile icra takibinin 104.877,00 TL asıl alacak, 1.859,38 TL hesap kat öncesi işlemiş faiz, 431,69 TL temerrüt faizi ve 21,58 TL BSMV miktarı yönünden kaldığı yerden devamına, bakiye talebin reddine, icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir.
    İstinaf mahkemesince, İİK'nın 45. maddesi gereği ipotek veren davalı asıl borçlu ile davalı asıl borçlunun borcu için davalı kefil tarafından tesis edilen ipoteğin davalının kefalet borcunu da kapsadığı ve tesis olunan her iki ipoteğin de dava konusu icra takip dosyasında talep olunan toplam alacak miktarını karşıladığından asıl borçlu ve davalı müteselsil kefil hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin sonuçlandırılarak rehin açığı belgesi alınması gerektiği, gözetilmeksizin davacı banka tarafından dava konusu genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatılması anılan yasa hükmüne aykırı olduğundan her iki davalı hakkında açılan davanın reddi gerekirken ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek davalılar vekilinin istinaf sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara