Esas No: 2012/2613
Karar No: 2012/4052
Karar Tarihi: 08.06.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2613 Esas 2012/4052 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ve müdahiller vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi iken satın alınmış olan ilk taşınmazdaki inşaat faaliyetine başladıklarını, sonrasında yeni üyelerin de kooperatife katılmış olması nedeniyle başka bir yerden alınan arsalar üzerine o üyeler için inşaatın başladığını, müvekkillerinin kooperatifte birinci grup üye olarak bulunduklarını ve davacı ... kurduklarını, davalı kooperatifin genel kurullarında birinci grup üyelerin inşaatının davacı kooperatife devredilmesine karar verildiğini, arsa sahiplerinin de buna muvafakat ettiğini, ancak davalı kooperatifin yönetim kurulunun devre ilişkin işlemleri yerine getirmediğini, devir hususunda açtıkları davanın dava devam ederken kabul edilerek kesinleştiğini, davalı kooperatifin 18.08.2004 tarihli genel kurul toplantısının 6. maddesinde önceki devir kararlarının ve kur’a işleminin iptal edildiğini, 8. maddesinde de taşınmazlarla ilgili işlem yapma yetkisinin yönetim kuruluna verildiğini, dava devam ederken her iki kooperatif arasında bölünme, devir ve fesih sözleşmeleri yapıldığını, bunların sonucunda genel kurulda alınmış olan diğer kararlarla ilgili iptal taleplerinin konusuz kaldığını, müvekkilleri ..., ... ve ... dışındaki diğer üyeler açısından da davanın konusuz kaldığını ve davalı kooperatifte üyeliklerinin kalmadığını, adı geçen davacılar için de iptal istemine konu maddeler açısından da feragat ettiklerini, asli müdahale talebini kabul etmediklerini ileri sürerek, davaya konu genel kurulda alınmış olan 6. ve 8. maddelerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu genel kurul kararlarının geçerli olduğunu, dava devam ederken kesinleşen diğer dava nedeniyle işbu davanın konusuz kaldığını ve davacı kooperatifin aktif husumet ehliyetinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Asli müdahil ... vekili, diğer asli müdahil ...’ın davalı kooperatife yapmış olduğu iş karşılığı dört adet daire aldığını, bunlardan birinin devir yoluyla müvekkiline geçtiğini, diğer müdahil ...’nun da davalı kooperatifin yüklenicisi olduğunu, ona da iş ve para karşılığı iki dairenin verildiğini, dava kapsamında yapılmış sözleşmelerle alacaklıların zararına işlemler yapıldığını, bölünme ve devirlerin geçerli olmadığını, kesinleşen davadaki kararın da yok hükmünde olduğunu belirterek davalı kooperatifin aktif ve pasifleriyle devredilmesi nedeniyle tasfiye işlemlerine karar verilmesini istemiştir. Diğer müdahiller de benzer beyanlarda bulunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin 18.08.2004 tarihli genel kurulunun 6. maddesinde davacı kooperatife devredilmiş olan inşaata ilişkin kur’a ve devir işlemleri konusunda davalı kooperatifin karar alma yetkisi bulunmadığı, 8. maddesinde alınmış olan kararların iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacılar ..., ... ve ... açısından genel kuruldaki 6. maddenin yok hükmünde olduğunun tespitine, 8. maddenin iptaline ve iptal talebine konu diğer maddelerle ilgili talepten feragat edildiğinden reddine; diğer davacılar açısından davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı kooperatif vekili ve müdahale edenler vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, kooperatif ortaklığı bulunmayan davacılar yönünden aktif husumet ehliyetlerinin bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin ve müdahale edenler vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin ve müdahale edenler vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç müdahillerce peşin yatırıldığından alımasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.