Esas No: 2022/3461
Karar No: 2022/5642
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/3461 Esas 2022/5642 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/3461 E. , 2022/5642 K.Özet:
Davacı, \"CEP TV\" ibaresinin tescili için başvuruda bulunmuş ancak TPMK tarafından bir kısım mal ve hizmetler yönünden reddedilmiştir. Davacı, iptaline itiraz etmiş ve tescil işlemlerinin devamını talep etmiştir. Davalı ise \"Cep\" ibaresinin zayıf bir ibare olduğunu savunarak davayı reddetmiştir. Mahkeme, davayı reddetmiş ve Daire de kararı onamıştır. Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş ancak isteği reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- HUMK 440. madde: Karar düzeltme halleri
- HUMK 442. madde: Karar düzeltme dilekçesi, karar düzeltme yasağı, reddi, karar düzeltme giderleri veya para cezaları. Takdiren para cezası uygulanabilir. (Bu madde 3506 sayılı Kanun ile değiştirilmiştir.)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 05.04.2016 gün ve 2014/203 - 2016/66 sayılı kararı onayan Daire'nin 08.03.2022 gün ve 2021/1073 - 2022/1622 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2012/42621 sayılı "CEP TV" ibaresinin 09, 35, 38, 42.sınıflarda marka olarak tescili için TPMK'ne başvuruda bulunduğunu, başvurunun TPMK tarafından 556 sayılı KHK'nın 7/1-b -c-d-son maddeleri uyarınca bir kısım mal ve hizmetler yönünden resen reddedildiğini, oysa Telsim tarafından ilk kez 2006/08296 sayıyla başvurulmuş olduğu ancak Telsim’e TMSF tarafından el konulması sürecinde yaşanan karışıklık nedeniyle markanın müddet olduğunu, Telsim’in malvarlıklarının Vodafone tarafından devralınması sonrasında 2009/40903 sayılı “ceptv şekil” markası hakkında hükümsüzlük davası açıldığını, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemesi tarafından 2011/148 E. ile karara bağlanan dosyanın Yargıtay tarafından lehlerine bozulmuş olduğunu, 2011/54740 sayılı “ceptv şekil” markasının iptali ve hükümsüzlüğü için ise dava açılmış olduğunu, Vodafone’un bu marka üzerinde geçmişe dayalı hak sahibi olduğunu, “CEP” çekirdek unsurlu markaların önce Telsim sonra Vodafone tarafından yapılan yoğun tanıtım kampanyaları nedeniyle müvekkiliyle özdeşleştiğini, asıl unsuru “cep” olan 181 adet marka başvurularının bulunduğunu, “cep” ibaresiyle seri markalar yaratılmış olduğunu, 2009/47191 numara ile 35 ve 37. sınıf kapsamında kayıtlı “cepclinic” markasına YİDK nezdinde yaptığımız itirazın reddedilmesi üzerine Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2011/109 E. sayılı dosyasıyla açtığımız YİDK kararının iptali dava dosyasına sunulan bilirkişi raporlarında ve gerekçeli kararda markanın seri marka niteliği nedeniyle farklı sınıflarda dahi olsa iltibas yaratacağına hükmedilerek YİDK kararının iptal edilmiş olduğunu ve bu kararın Yargıtay tarafından onandığını, "Ceptv" ibaresinin tanımlayıcı olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek, TPMK YİDK'nın 2014-M-1978 sayılı kararının iptaline, başvurularının tüm emtialar yönünden tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, “Cep” ibaresinin ilgili sektörde yaygın olarak kullanıldığını, ayırt ediciliği düşük, marka olarak zayıf bir ibare olduğunu, “Ceptv”nin bir bütün olarak bir marka algısı yaratmadığını, “Ceptv” ibareli başvuru ile asli ayırt edici unsuru “ceptv” ibaresi olan 2009/40903, 2011/54740 sayılı markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, markanın daha önceden aynı ya da benzer bir işaretten oluşan bir diğer markanın aynı ya da benzer mal ve hizmetler için tescil edildiği gerekçesiyle kendiliğinden korumaya alınamayacağı, gerekçeleriyle marka örnekleri ve/veya mal/hizmet kapsamları dava konusu başvurudan kısmen/tamamen farklı olan başvurular için verilmiş olan önceki kararların dava konusu başvuru açısından bağlayıcı olması veya emsal teşkil etmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 168,30 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 08/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.