Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1551 Esas 2022/5623 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1551
Karar No: 2022/5623
Karar Tarihi: 08.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1551 Esas 2022/5623 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, çeltik ürünü için devlet destekli bitkisel ürün sigorta poliçesi düzenlediğini ve ürünlerin kuvvetli rüzgar ve fırtına nedeniyle zarar gördüğünü iddia ederek, hasarın ödenmesini talep etti. Davalı ise hasarın hastalıktan kaynaklandığını savunarak davanın reddini istedi. İlk derece mahkemesi, hasarın teminat kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Davacılar vekili istinaf başvurusunda bulundu ancak istinaf istemi esastan reddedildi. Davacılar vekili temyiz ederek kararın bozulmasını istedi ancak yapılan yargılama sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik olmadığı sonucuna vararak davacıların temyiz isteminin reddine karar verdi.
Kanun maddeleri:
- HMK'nın 353/b-1 maddesi: \"Kararın esastan reddi\"
- HMK'nın 370/1. maddesi: \"Temyiz isteminin reddi\"
- HMK'nın 372. maddesi: \"İşlem yapılması\"
11. Hukuk Dairesi         2021/1551 E.  ,  2022/5623 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Hazro Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11.12.2019 tarih ve 2018/135 E- 2019/174 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.12.2020 tarih ve 2020/380 E- 2020/1103 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkillerinin üretimini yaptıkları çeltik ürünü için devlet destekli bitkisel ürün sigorta poliçesi düzenlendiğini, 1-10 Eylül 2018 tarihinde meydana gelen kuvvetli rüzgar ve fırtına nedeniyle ürünlerin zarar gördüğünü, davalının hasarın teminat dışı olduğundan bahisle ödeme yapmadığını ileri sürerek, zarar tam ve kesin olarak belirlenemediğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 153.250,TL’nın tahsilini talep etmiş, 03.05.2019 tarihli dilekçesi ile davanın belirsiz alacak davası olduğunu açıklamış, 24.10.2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini 307.537,00 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, hasarın fırtınadan değil, hastalıktan kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, davaya konu hasarın teminat kapsamında olmadığı, kuvvetli rüzgar nedeniyle meydana geldiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, Meteoroloji Müdürlüğü'nden temin edilen veriler dikkate alındığında rüzgar hızının belirtilen tarihlerde maksimum 13,9 m/sn olduğu, söz konusu rüzgar hızının fırtına kapsamında kalmadığı, genel şartlarda yer alan tanım uyarınca 17,2 m/sn (62 km/saat) fazla esen rüzgarın fırtına olarak kabul edildiği, meydana gelen zarar rüzgar nedeniyle meydana gelmiş olsa dahi kuvvetli rüzgarın poliçede teminat altına alınan rizikolar kapsamında olmayıp fırtınanın teminat kapsamında olduğu nazara alındığında, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 266. maddesi gereği, meydana gelen rizikonun sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığı hususu teknik bilgi gerektirmediği gibi dosyaya gönderilen meteorolojik veriler uyarınca yaşanan ekolojik olayın genel şartlarda tanımlanan fırtına kapsamında kalıp kalmadığının hakim tarafından tespit edilebileceği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
    Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 08/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara