Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1512 Esas 2022/5650 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1512
Karar No: 2022/5650
Karar Tarihi: 08.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1512 Esas 2022/5650 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, distribütörlük sözleşmesi kapsamında davalıdan mal ve hizmet aldığı halde doğmuş borcunun ödenmediğini ileri sürerek, 113.644,55 TL alacağı için dava açmıştır. Davalı ise borcu olmadığını, hizmet bedeli olarak fatura düzenlendiğini ve borç alacak ilişkisinin mahsuplaştırıldığını savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi, davalının davacıdan alacaklı olduğuna karar vermiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir ve temyiz dilekçesi de reddedilmiştir.
-----------------------
HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca davalı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir. Bakiye 5.822,30 TL temyiz ilam harcı davalıdan tahsil edilecektir.
11. Hukuk Dairesi         2021/1512 E.  ,  2022/5650 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18.05.2017 tarih ve 2014/374 E. - 2017/377 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.12.2020 tarih ve 2020/137 E. - 2020/416 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin kozmetik sektöründe faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında 31.08.2009 tarihli distribütörlük sözleşmesinin akdedildiğini, davalının söz konusu ticari ilişki çerçevesinde davacıdan mal ve hizmet aldığı halde doğmuş borçlarını ödememeye başladığını, müvekkilinin 113.644,55 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 113.644,55 TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davacı şirketle anlaşıldığı şekilde hizmet bedeli olarak fatura düzenlendiğini ve borç alacak ilişkisinin bu şekilde mahsuplaştırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki e-mail yazışmaları ile davacının davalıdan olan alacağının kabul edildiği ve davacı tarafça getirilen ve tarafların kabulünde olan e-mail yazışmalarındaki davalının iadeye tabi ürünler yönünden davalı tarafça davacının alacaklarına ilişkin iki adet çek verilmesi ve yeni siparişlerin verilmesi halinde bu teklifin geçerli olacağı bildirilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça bu şartlı kısımlar görmezlikten gelinerek, sadece lehine olan kısma ilişkin iade (hizmet) faturası keserek borcun sonlandırıldığına dair beyanına itibar edilemeyeceği, zira, bu kısma ilişkin iade faturasının kabul edilebilmesi için diğer, teklifte yer alan iki adet çek verilmesi ve e-mail de geçen siparişlerin süreç içinde verilmesi şartına bağlı olduğundan ve bu şartlar davalı tarafça yerine getirilmediğinden, taraflar arasında mutabakat olduğundan bahsedilemeyeceği, sadece teklif aşamasında kalan davacının e-maili olup, bu durumda teklifte yer alan diğer şartlar gerçekleşmediğinden taraflar arasında bir anlaşma olduğundan bahsedilemeyeceği, davacı defterlerine göre ve davalı defterlerine göre de, davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.822,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara