Esas No: 2021/1314
Karar No: 2022/5662
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1314 Esas 2022/5662 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1314 E. , 2022/5662 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin verdiği karara göre, davacı tescilli \"fitcuit\" markasını kullanmaktadır. Ancak davalı, bu markayı kullanmasa da kötü niyetli olarak depolama amacıyla kendi markalarını tescil ettirmiştir. Davacı, davalıya ait markaların kötü niyetli tescili nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davalının \"fit\" markasının kullanılmama sebebiyle hükümsüzlüğüne ve iptaline karar vermiştir. Diğer markalar için ise davacının davalının kötü niyetli olduğunu kanıtlaması gerektiği belirtilmiştir. Bölge adliye mahkemesi, davalının kötü niyetli tescili olduğuna dair delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Karar, temyiz edilmiş ve temyiz istemi reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 5/1-a,c,f bendleri, 9. maddesi, 26/1-b maddesi
- 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/9 maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11.12.2018 tarih ve 2018/124 E- 2018/1234 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.11.2020 tarih ve 2019/542 E- 2020/1022 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2016/81911 tescil numarası ile "fitcuit" markasının tescili için başvuruda bulunduğunu, davalı tarafın markayı kullanmamasına rağmen kötüniyetli olarak depolama amacıyla davaya konu marka tescillerini yaptığını ve iyiniyetli 3. kişilerin marka tescili almasına engel olduğunu, davalı tarafın tescilli olan 14/06/2007 tarihli 2007/32835 markasının kullanılmama ve kötü niyetli tescili nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, davalıya ait 14/06/2007 tarihli 2007/32835 sayılı 29, 30, 32 sınıflarında tescilli "FİT", 11/07/2013 tarihli 2013/60855 sayılı 29, 30, 32 sınıflarında tescilli "FİT", 29/03/2013 tarihli 2013/29479 sayılı 29, 30, 32 ve 35 sınıflarda tescilli "FİT İNDEKS", 29/03/2013 tarihli 2013/29468 sayılı 29, 30, 32 ve 35 sınıflarda tescilli "FİT İNDEX", 08/04/2013 tarihli 2013/32392 sayılı 29, 30, 32 ve 35 sınıflarda tescilli "FİT X" markalarının kötü niyetli ve yedekleme amaçlı tescili nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini belirterek davalının 2007/35835 markasının kullanılmama ve kötü niyetli tescili nedeniyle iptal ve hükümsüzlüğüne, 2013/60855, 2013/29479, 2013/29468 ve 2013/32392 sayılı markalarının kötüniyetli tescil nedeniyle iptali ve hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, beş yıllık kullanmama süresinin henüz dolmaması sebebiyle davacının kullanmama sebebiyle iptal talebinin mahkemece dinlenilmemesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin "FİT" ibareli markalarını kullanamakta olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu'nda tescilli 2007/32835 sayılı "fit", 2013/60855 sayılı "fit", 2013/29479 sayılı "fit indeks", 2013/29468 sayılı "fit index" ve 2013/33392 sayılı "fit x" isimli markaların 6769 s. SMK'nun 5/1-a, c, f bendleri, 9. maddesi ile 26/1-b maddeleri gereğince hükümsüzlüğü ve iptali taleplerinin şartları gerçekleşmediğinden reddine, davacının davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu'nda tescilli 2007/32835 sayılı "fit" isimli markasının davalı tarafından kullanılmama sebebiyle (6769 s. SMK m. 9) hükümsüzlüğüne ve iptaline, davacının davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu'nda tescilli 2007/32835 sayılı "fit", 2013/60855 sayılı "fit", 2013/29479 sayılı "fit indeks", 2013/29468 sayılı "fit index" ve 2013/33392 sayılı "fit x" isimli markaların kötü niyetli marka tescili sebebiyle (6769 s. SMK m. 6/9) hükümsüzlüklerine ve iptallerine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacı tarafça, davalı tarafın tescilli olan 14/06/2007 tarihli 2007/32835 markasının kullanılmama nedeni ile iptalinin talep edildiği, dava konusu markanın kullanılmadığı iddiasının aksini ispat yükünün davalı tarafta bulunduğu (Yargıtay 11. HD, 2005/2901 E., 2006/5144 K., 04/05/2006 T.), davalı tarafın tescilli olan 14/06/2007 tarihli 2007/32835 sayılı markasının kullanılmasına yönelik sunduğu delillerin ispata elverişli yeterli bulunmadığı, davalının 2007/32835 sayılı markasının ciddi kullanımının ispatlanamadığı, bu nedenle davalı adına 2007/32835 sayı ile tescilli "FİT" ibareli markasının kullanılmama nedeniyle iptali koşullarının somut olayda mevcut olduğu, diğer markalar yönünden davacının davalının kötü niyetli olduğunu kanıtlanması gerektiği, Marka Hukuku'nda genel olarak kabul gören anlayışa göre, tescil yoluyla sağlanan marka korumasının amacına aykırı biçimde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına ya da şantaja yönelik başvuru ve tescillerin kötü niyetli olarak kabul edildiği, buna göre sırf marka başvurusunun davalının kötü niyetli sayılmasına olanak tanımadığı, davacının önceki tarihli FİT markası varken sonradan FİT İNDEKS, FİT İNDEX ve FİT X gibi markaları tescil ettirmesi kazanılmış haklar ilkesinin bir gereği olup, aynı ayırt edici işaretin, aynı mal ve hizmetler yönünden tescil ettirilmesinin kötüniyetli tescil olarak nitelendirilmeyeceği, önceki tarihli FİT markası varken farklı sınıfları da içeren aynı unsurun tescil ettirilmesinin de kötüniyetli tescil olarak nitelendirilemeyeceği, davalının marka tescilleri incelendiğinde, aynı ibare ve aynı sınıfları içeren bir markasının koruma süresinin bitiminde tekrar başvuru konusu edildiğine ve bunun tekrarlandığına yönelik bir delile de rastlanılmadığı, bununla birlikte markaların, markayı kullanmak amacıyla değil başkalarının ticaretine engel olmak amacıyla yapıldığına ilişkin de dosya kapsamında delil bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile Türk Patent ve Marka Kurumu'nda davalı adına tescilli 2007/32835 sayılı markanın, kullanılmaması sebebiyle 6769 sayılı SMK'nın 9 ve 26/1-a maddesi uyarınca iptaline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Taraf vekilleri, kararı temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.