Esas No: 2022/1685
Karar No: 2022/5636
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1685 Esas 2022/5636 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1685 E. , 2022/5636 K.Özet:
İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, bir akaryakıt bayilik sözleşmesi uyarınca davalıya verilen ve sonradan nakde tahvil edilen banka teminat mektubu bedelinin davalıdan tahsilini talep eden davacının dava açtığı bir davada, davalının eksik ürün alımından kaynaklanan tazminat alacağı ve ceza tutarının dava tarihine kadar olan kuruyla birleşik toplamının tahsil edilmesi gerektiği kararını vermiştir. Davalı tarafından yapılan karar düzeltme isteminde, banka teminat mektubunun nakde çevrildiği tarih itibariyle faize hükmedilmesi talebinin dava tarihinden itibaren yapılması gerektiği belirtilmiştir. Yüksek Mahkeme, davalının talep aşımı oluşturacak şekilde banka teminat mektubunu nakde çevirdiği tarihten itibaren faize hükmedilmesindeki hatanın düzeltilmesi gerektiğine karar vermiştir. Kararda, HMK'nın 26. maddesi olan “Taleple bağlılık ilkesi” hükmüne de atıfta bulunulmuştur. Bu maddede, hakimin tarafların talep sonuçlarına bağlı olduğu ifade edilmiş, hakimin talepten daha azına karar vermesinin mümkün olduğu belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 03.03.2020 gün ve 2018/564 - 2020/261 sayılı kararı onayan Daire'nin 17.11.2021 gün ve 2020/5914 - 2021/6329 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler, okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak davalının hiçbir sebep yok iken müvekkiline akaryakıt sevkiyatını durdurduğunu, yapılan ihtara rağmen müvekkiline akaryakıt vermediğini ve mağdur olan müvekkilinin bu sebeplerle sözleşmeyi feshettiğini bildirip teminat mektubunun iadesini istediğini, müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığı halde davalının sözleşmenin teminatı olarak kendisine verilen 300.000.- TL teminat mektubu bedelini haksız olarak tahsil ettiğini ileri sürerek, teminat mektubu bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki 18/09/2010 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi gereğince davacıya vadeli mal verileceğinin kararlaştırılmadığını, davacının vadeli mal alım talebinin müvekkili tarafından kabul edilmediğini ve davacının peşin mal alım talebi olmadığından davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu, haksız fesih nedeni ile davacının ödemesi gereken cezai şart alacağının ve eksik mal alımı nedeniyle ödemesi gereken kar mahrumiyet bedellerinin davacı tarafından ödenmediğini, bunun dışında dava dışı Akpet Gaz A.Ş.'nin davacıdan olan alacağının müvekkiline temlik edildiğini, belirtilen tüm alacakların tahsili için teminat mektubunun haklı olarak nakde çevrildiğini, buna rağmen müvekkilinin davacıdan bakiye alacağı olduğunu, bakiye alacak haklarını saklı tuttuklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında satışın peşin yapılmasının esas olması ve aksi yönde bir düzenleme olduğuna dair dosyada bir delil de bulunmaması gözetildiğinde sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanmadığı, sözleşme kapsamında davalı lehine Finansbank Tuzla Organize Şubesine ait 27/07/2012 tarihli 300.000.- TL bedelli teminat mektubu verildiği, mektubun davalı tarafından 27/12/2013 tarihinde nakde tahvil edildiği, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile davalının eksik ürün alımından kaynaklanan tazminat alacağı tutarının 80.573,04 USD (27/12/2013 tarihli 2,1604 kur değeri ile TL karşılığı 174.070,00 TL) ile protokole göre ceza tutarının 25.000 USD'nin (27/12/2013 tarihli 2,1604 kur değerine göre TL karşılığı olan 54.010,00 TL) toplamı olan 228.080,00 TL olduğu , fazla tahsil edilen 71.290,00 TL'yi iade etmesi gerektiğinden bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile 71.290,00 TL'nin 27/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve döviz satış kuru yerine alış kuru esas alınarak hesaplama yapılmasının yerinde olmadığına ilişkin itirazın, temyiz aşamasında ileri sürülmemiş olması sebebiyle karar düzeltme incelemesi sırasında dikkate alınamayacak olmasına göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen sair karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
2- Dava, akaryakıt bayiilik sözleşmesi gereğince davalıya verilen ve davacı tarafından sözleşmenin feshi üzerine nakde çevrilen banka teminat mektubu bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK'nın “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26. maddesinde (mülga HUMK'nın aynı doğrultuda hüküm içeren 74. maddesinde) “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır" hükmü yer almaktadır.
Davacı dava dilekçesinde, banka teminat mektubu bedelinin dava tarihinden itibaren davalıdan tahsilini talep etmiş olup, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olan 06.02.2014 olarak belirlenmesi gerekirken, talep aşımı oluşturacak şekilde banka teminat mektubunun nakde çevrildiği 27.12.2013 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.11.2021 tarih, 2020/5914 Esas - 2021/6329 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün düzelterek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 17.11.2021 tarih, 2020/5914 Esas - 2021/6329 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “27.12.2013” ibaresinin çıkarılarak yerine “06.02.2014” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve kararın düzeltilmiş haliyle ONANMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 08/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.