Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1766 Esas 2012/4008 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1766
Karar No: 2012/4008
Karar Tarihi: 07.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1766 Esas 2012/4008 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/1766 E.  ,  2012/4008 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki birleşen sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl şikayetin reddine, birleşen şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi - karşı şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl dosya şikayetçisi vekili, borçlulara ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyanın kesinleşme tarihinin hatalı hesaplandığını, borçlunun beyanı ile kesinleşmenin 3.7.2008 tarihinde gerçekleştiğini, şikayet olunan ...’nin takip dosyasının kesinleşme tarihinin 9.7.2008 olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline, yeni sıra cetvelinin müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan yapılmasına ve kendi dosyalarının birinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen dosya şikayetçisi vekili, şikayet olunanın dosyasından icra müdürünce 26.5.2011 tarihinde verilen ve kesinleşmenin 3.7.2008 tarihi olduğuna ilişkin kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Asıl şikayette şikayet olunan .... vekili, SGK Başkanlığı vekili, ... AŞ. vekili, T. İş Bankası AŞ. vekili ve Girişim Varlık Yönetimi AŞ vekili şikayetin reddi gerektiğini savunmuş; Finans Bank AŞ vekili ve LBT Varlık Yönetimi AŞ vekili yargılamaya katılmayacaklarını bildirmiş, diğer şikayet olunanlar yargılamaya katılmamışlardır.
    Birleşen dosyada şikâyet olunan vekili, şikayetin yerinde olmadığını, ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4323 sayılı takip sayılı dosyasında 26.06.2008 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığını ve aynı gün esas takibe geçtiklerini, şirket yetkilisinin 27.06.2008 tarihinde icra dairesine gelerek dosya borcunu kabul ettiğini ve teminatın iadesine de muvafakat ettiğini, takibin usule uygun şekilde 03.07.2008 tarihinde kesinleştiğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir.
    İcra Mahkemesi"nce iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İİK’nun 20. maddesinde borçlunun sürelerden vazgeçmesinin 3. kişilere tesir etmeyeceğinin belirtildiği, borçlunun malları üzerine ihtiyati haciz konulmuş ise de bu hacizlerin kesin hacze dönüşme tarihlerinin, borçlunun borcu kabul tarihine göre değil, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihin üzerinden borca itiraz süresi geçmesinden sonraki tarihe göre belirleneceği, borçlunun icra dairesinde yaptığı beyanın teminatın iadesine yönelik muvafakat beyanı olup, bu beyanın tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi sayılamayacağı, tebliğin yapıldığı 09.07.2008 tarihi esas alındığında takibin 14.07.2008 tarihinde kesinleştiği, ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4323 sayılı takip dosyasındaki 26.05.2011 tarihli memur muamelesinde borçlunun 27.06.2008 tarihindeki beyanı ile sürenin başladığının belirtilerek takibin 03.07.2008 tarihinde kesinleştiği karar altına alınmasının hatalı olduğu ve bu dosya yönünden kesinleşme tarihinin 14.07.2008 olduğu; birleşen şikayetin şikayetçisi Denizbank A.Ş vekilinin söz konusu memur muamelesinin iptaline yönelik şikayetinin kabulü ile memur muamelesinin iptaline, takip dosyalarının mevcut kesinleşme tarihlerine göre ...ahya 1. İcra Müdürlüğü’nün 2008/3804 esas sayılı takip dosyasındaki 07.03.2011 tarihli sıra cetveli usulüne uygun bulunduğundan asıl şikayetin de reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl dosya şikayetçisi ve birleşen dosyada şikayet olunan ... Petro Kimya Ür. San. Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir.
    1- Asıl şikâyet bakımından; borçlunun sadece teminatın iadesine muvafakat etmesi sürelerden vazgeçme sonucunu doğurmayacağı gibi, sürelerden açıkça vazgeçilse dahi bu durum, üçüncü kişilerin haklarını ihlal edecek şekilde yorumlanamaz. Hal böyle iken, ihtiyati haczin kesinleşmesi bakımından kabulün dikkate alınmaması doğru ise de, ödeme süresinin değil itiraz süresinin geçmesi gerektiği yönündeki değerlendirmede isabet yoktur. Bu durumda İcra Mahkemesi"nce ihtiyati hacizlerin, her bir takip bakımından ödeme sürelerinin dolduğu günün akşamı mesai saati sonu itibariyle kesin hacze dönüştüğünün göz önünde tutulması suretiyle kesinleşeceği ve sıra cetvelinin de kesinleşme tarihlerine göre düzenleneceği ilkesi çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    2- Birleşen şikayet bakımından; bir icra takibi sırasında İcra Müdürünce verilen kararlar, kural olarak sadece o takibin taraflarını ilgilendirir. İstisnaları saklı olmakla birlikte, bu kararlardaki hataların üçüncü kişilerce şikâyet yolu ile İcra Mahkemesi önüne getirilmesi mümkün değildir. Bu şikayet ancak, sıra cetveli düzenlendiğinde, üçüncü kişinin hak kaybına yol açıyorsa yapılabilir. Şikâyetçi .... vekilinin asıl dosya şikayetçisinin alacaklı olduğu dosyada 26.5.2011 tarihinde oluşturulan memur muamelesini şikayet etmek bakımından aktif şikayet ehliyeti (sıfatı) bulunmamaktadır. Birleşen şikayetin sıfat yokluğundan reddi gerekirken, kabulü de doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenle asıl şikayet bakımından, (2) sayılı bentte açıklanan nedenle de birleşen şikayet bakımından verilen kararların BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara