Esas No: 2021/3011
Karar No: 2022/5716
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3011 Esas 2022/5716 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3011 E. , 2022/5716 K.Özet:
Dava, müvekkilinin yatırılan paraların istediği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranlarda faiz verileceği garantisi ile davalı şirkete para verdiği, ancak parasını geri alamadığı gerekçesiyle davalılardan paranın tahsiline ilişkindir. İlk derece mahkemesi davacının 7.500,00 TL'ye yönelik talebinin derdestlik nedeni ile reddine, davalıların da bu talebin reddini istemiştir.
Bölge adliye mahkemesi ise, dava konusunun 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davada ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Ancak, yargıtay kararında dava şartlarından olan derdestik itirazının öncelikle incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Öncelikle dava şartı noksanlığının incelenmesi gerektiği belirtilen HMK madde 114/1-ı-i ve HMK madde 115/1-2’ye göre, mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu ifade edilmiştir.
Kararda ayrıca, HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: HMK madde 114/1-ı-i, HMK madde 115/1-2, 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi, 3332 sayılı Yasa’nın geçici 4. maddesi, HMK madde 369/1, HMK madde 371, HMK madde 373/2.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.05.2018 tarih ve 2015/349 E- 2018/309 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 29.12.2020 tarih ve 2018/2118 E. - 2020/1611 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı ve davalı şirket vekili tarafından duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yatırılan paraların istendiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranlarda faiz verileceği garantisi ile davalı şirkete para verdiğini, müvekkilinin defalarca talep etmesine rağmen parasını geri alamadığını ileri sürerek ödediği paranın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, davacının 7.500,00 TL'ye yönelik talebinin derdestlik nedeni ile reddine, davacının ...'ye yatırdığı döviz karşılığında 20.761,45 TL.'nin 13.05.2009 tarihinden itibaren TCMB'nin kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı oranda faiz işletilmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili istinaf etmiştir.
Bölge adliye mahkemesince taraflar arasında görülmekte olan davanın 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, açılan dava ile illgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılmada, davalılardan Bera Holding A.Ş. tarafından süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan derdestlik itirazı değerlendirilmiş ve bu davalı yönünden davacının 7.500,00 TL'ye yönelik talebinin derdestlik nedeni ile reddine, sair taleplerin kabulüne karar verilmiştir. Davacı ve davalı şirket vekilinin istinaf talebi üzerine ise bölge adliye mahkemesince uyuşmazlığa 3332 sayılı Yasa’nın geçici 4. maddesinin uygulanması gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak dava ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Ancak, HMK’nın 114/1-ı-i maddleri uyarınca, aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması ve aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartları olarak belirlenmiştir. HMK’nın 115/1-2. maddeleri uyarınca, mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilecektir. Öte yandan mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Bu durumda, dava şartlarından olan derdestik itirazının öncelikle incelenmesi gerekirken bölge adliye mahkemesince 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak künyesi verilen kanun maddesine öncelik tanınması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı şirkete iadesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.