Esas No: 2022/2329
Karar No: 2022/5710
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2329 Esas 2022/5710 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/2329 E. , 2022/5710 K.Özet:
Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraları geri çekilebileceği ve yüksek oranda faiz verileceği vaadiyle para topladığı, müvekkillerin de davalı şirkete para verdiği ancak geri alamadıkları iddiasıyla, müvekkillerinin davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve alacak talep edildiği belirtilmiştir. Ancak, ilk derece mahkemesince açılan davanın 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İstinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından yapılan incelemede, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun bulunduğundan istinaf taleplerinin esastan reddine karar verildiği belirtilmiştir. Temyiz eden davacıların temyiz istemleri reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi
- 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/b-1, 370/1 ve 372. maddeleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11.03.2020 tarih ve 2018/617 E.- 2020/406 K. sayılı kararın asıl davada davacı vekili ile birleşen davada davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 21.06.2021 tarih ve 2020/2429 E.- 2021/1456 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği vaadi ile para topladığını, müvekkillernin de davalı şirkete para verdiğini ancak verilen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek müvekkillerinin davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve alacak talep etmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada taraflar arasında görülmekte olan davanın 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle açılan davalar ile illgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, asıl davanın davacısı ... vekili ile asıl ve birleşen davanın davalısı şirket vekili istinaf etmiştir.
Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun bulunduğundan istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde asıl dava bakımından İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Birleşen davada davacı ...’in temyiz istemine gelince, asıl ve birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadıına dair verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı yalnızca esas davanın davacısı ve esas ve birlşeen davanın davalısı şirket vekli tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması ve bölge adliye mahkemesince istinaf istemlerinin reddine ilişkin karar verilmesinin üzerine, ilk derece mahkemesince verilen kararı istinaf etmeyen birleşen davada davacı vekilinin bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı ...’in temyiz isteminin REDDİNE, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden birleşen davada davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacıdan alınmasına,12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.