Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5198 Esas 2022/5702 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5198
Karar No: 2022/5702
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5198 Esas 2022/5702 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalının haksız olarak nakde çevirdiği teminat mektubunun iade edilmemesi sebebiyle 57.385,00 TL ile geç iade edildiği için tazmin tarihi ile iade tarihi arasında uğranılan zarar karşılığı olmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL'nin ve mektubun haksız tazmini sebebiyle uğranılan zararlar karşılığı yine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsili istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından Yargıtay'a yapılan temyiz istemi reddedilerek, işlem yapılmak üzere dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanun'un 346/2. maddesi uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmektedir. Karar tarihi itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 107.090,00 TL'dir ve davacının toplam alacağı bu sınırın altındadır. Bu sebeple, davacı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca, temyiz kesinlik sınırı 107.090,00 TL'dir. Ayrıca, 6100 sayılı HMK'nın 346/2. maddesi gereği kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay tarafından bir karar verilmesi zorunludur.
11. Hukuk Dairesi         2022/5198 E.  ,  2022/5702 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27.05.2019 tarih ve 2015/1169 E. - 2019/535 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 30.06.2022 tarih ve 2019/2261 E. - 2022/949 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    Dava, taraflar arasındaki sözleşme sebebiyle verilen 80.000 EURO bedelli teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmesi sebebiyle davalı tarafından iade edilmeyen 57.385,00 TL’nin, ayrıca 184.430,00 TL’nin geç iadesi sebebiyle tazmin tarihi ile iade tarihi arasında geçen sürede uğranılan zarar karşılığı olmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL’nin ve ayrıca mektubun haksız tazmini sebebiyle uğranılan zararlar karşılığı yine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Karar tarihi olan 30.06.2022 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 107.090,00 TL olup bu meblağın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği, her ne kadar bir kısım talepleri ile ilgili olarak fazlaya dair haklarını saklı tutmuş ise de bu konudaki dosyada mübrez ilk bilirkişi raporunda geç iade sebebiyle olan alacağın avans faizi ile birlikte en fazla 431,35 TL olacağının bildirildiği, diğer mektubun nakde çevrilmesinden oluşan zarara dayalı alacağın ise belgelendirilmesinin gerektiğinin bildirildiği, davacının rapora itirazında mektubun haksız tazmini sebebiyle oluşan zararına ilişkin bir belge sunmadığı, diğer alacak ile ilgili uygulanan faiz oranına itiraz ettiği, itiraz üzerine alınan raporda ise davacının alacaklı olmadığı tespit edildiği, ayrıca davacı tarafından davanın aşamalarında alacağının temyiz sınırının üstünde olduğuna dair bir bilgi veya belge sunulmadığı gibi bu konuda bir beyanda da bulunulmadığı ve mevcut tespitler çerçevesinde davacının her halükarda toplam alacağının temyiz sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanun'un 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara