Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1444 Esas 2022/5740 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1444
Karar No: 2022/5740
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1444 Esas 2022/5740 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen dava, çekle ilgilidir. Davacı, çekin lehtarına ait olmadığını ve borcu olmadığını iddia etmiştir. Davacıya ait çek ise keşideci davacı tarafından ortağına verilmiştir ve davalı tarafından sorunsuzca tahsil edilmiştir. İlk derece mahkemesince, ispat edilemeyen kötüniyet veya ağır kusur bulunmadığı gerekçesiyle davalar reddedilmiştir. Davacılar vekili, Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf etmiş ancak talepleri reddedilmiştir. Temyiz başvurusu da reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: TTK 792. madde.
11. Hukuk Dairesi         2021/1444 E.  ,  2022/5740 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ
    BİRLEŞEN DAVA : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN
    2014/1185 ESAS

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.12.2018 tarih ve 2018/527 E. - 2018/1002 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 21.12.2020 tarih ve 2020/945 E. - 2020/1549 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, davalı tarafından, davacıya ait çekin Türkiye İş Bankası Çayyolu Şubesinde yazıldığını, davalı tarafından talep edilmesi üzerine bankanın sorumluluğunda olan 1.120,00TL'lik bölümünün banka tarafından ödendiğini, ancak halihazırda davalı tarafından davacı adına yapılmış herhangi bir takibin bulunmadığını, davacının davalıya borcu olmadığını, davacının Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/765 Esas sayılı dosyası ile çekin elinden rızası hilafına çıkması sebebiyle ödeme yasağı getirilmesi için dava açtığını, ancak bankadan alınmış olan çek suretinden anlaşıldığı üzere çekin 30.09.2014 tarihinde yazdırıldığını, çeki davacıdan sonra ciro eden kişinin davacı ile her hangi bir ilişkisi olmadığını, davacının davalıyı tanımadığını ve herhangi bir ticari ilişki ya da şahsi ilişki içinde olmadığını belirterek davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davacı şirkete ait çekin Türkiye İş Bankası Çayyolu Şubesine ibraz edildiğini ve mezkur çek dolayısıyla davalı tarafından davacı aleyhine Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2014/20737 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davacının davalıya borcu olmadığını, diğer takip borçlusu ... tarafından bu çek için Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/765 Esas sayılı dosyasında çek iptali davası açtıklarını, bu dosyada ödeme yasağı konulmuşsa da çekin ödeme yasağı kararı tarihinden önce, yani 30.09.2014 tarihinde ibraz edilmesi nedeniyle bu kararın uygulanamadığını, bu çeklerin iptali için Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davanın 2014/853 Esasa kayıtlı dosyasında derdest olduğunu belirterek bu davaların birleştirilmesini ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu edilen çekin unsurlarının tam olduğu, asıl davanın davacısının çekin lehtarı, birleşen davanın davacısının ise keşidecisi olduğu, davacı şirket tarafından ortağı olan asıl dava davacısına verildiği, lehtar olan davacı ...’in ise çekteki imza ve cirosunun sahteliğini iddia etmediği, davalının yetkili hamil olarak süresinde muhatap bankaya çeki ibraz ettiği, davacıların davalının çeki kötüniyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat edemedikleri gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle; davalının bilirkişi raporuna karşı beyanında çekin davacı ...’in oğlu Murat İşçi’ye borcuna karşılık, oğlunun da kendisine borcu olması nedeniyle kendisine verildiğini beyan etmesine, davalının davaya konu çekteki ciro silsilesine göre yetkili hamil olup, TTK 792.maddesi uyarınca kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunun ispat edilememiş olmasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 42,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacılardan alınmasına, 12/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara