Esas No: 2012/1715
Karar No: 2012/3880
Karar Tarihi: 04.06.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1715 Esas 2012/3880 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacı ... yönünden reddine, asli müdahil ... yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı ve asli müdahil vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Vek. Av.... ile davacı ve asli müdahil Vek..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı ... vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkilinin ana sözleşmenin 14/5. maddesi hükmüne aykırı şekilde ihraç edildiğini, kaldı ki müvekkilinin daire tahsisli üyelik payını dava dışı . ..."ye devrettiğini, ortak olmayan bir kimse hakkında ihraç kararı verilemeyeceğini ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davaya asli müdahal talebinde bulunan ... vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortağı olan ... hissesini devraldığını, devri davalı kooperatife bildirdiğini, davalı kooperatif aleyhine açtığı tapu iptali ve tescili davasında davalı kooperatif ortağı olduğu kabul edilerek, tüm edimleri yerine getirmediğinden bahisle davanın reddedildiğini ileri sürerek, asli müdahil ...’nin davalı kooperatif ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı ...’ın zimmet suçundan mahkum olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asli müdahale öncesinde davanın kabulüne karar verilmiş, bu kararın davalı temsilcilerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17.11.2008 tarih, 2007/9774 E. 2008/12907 K. sayılı ilamıyla, her ne kadar dava dilekçesinde sonuçta ihraç kararının iptali talep edilmiş ise de, aynı dilekçede davacı vekili, müvekkilinin daire tahsisli üyelik payını 11.5.1998 tarihli hisse devir sözleşmesi ile dava dışı ...’ye devrettiğini, adı geçen şahsın da o davada davalı kooperatife karşı hem üyelik ve hem de dairenin hükmen tescili istemini içerir dava açtığını iddia etmiş, yargılama aşamasında da, o davanın devralanın lehine sonuçlandığını ileri sürmüş, pay devir sözleşmesi, devralanın üyelik kaydının yapılmasına ilişkin ihtarname ve yine devralanın açmış olduğu davaya da delil olarak dayanmış olup, mahkemece, davacının aktif husumetini doğrudan etkileyecek bu iddialar üzerinde durulup değerlendirme yapılmadığı, ….devralanın davalı kooperatife karşı açmış olduğu o dava dosyası tümü ile getirtilerek, o davanın sonucunun işbu davaya etki edip
etmeyeceği, bu bağlamda davacının aktif husumetinin bulunup bulunmadığı öncelikle denetime elverişli bir şekilde değerlendirmek, sonucuna göre işin esasına girilmek gerekçesiyle bozulmuş, mahalli mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı ..."ın 11.05.1998 tarihinde davalı kooperatif üyeliğini diğer asli müdahil davacı ... ..."ye devrettiği, bu devrin kesin delil niteliğinde bulunan .... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/1309 E. Dava dosyasındaki kararda belirtildiği üzere geçerli olduğu, dolayısıyla asli müdahil davacının devir tarihinden beri davalı kooperatifin ortağı olduğu, davacı ..."ın işbu dava yönünden iptalini istediği ihraç kararının alındığı tarihte kooperatif ortağı olmadığı, bu nedenle-aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın davacı ... yönünden aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, davanın asli müdahil ...yönünden kabulü ile asli müdahil davacının dava tarihi itibari ile davalı kooperatifin ortağı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ve asli müdahil vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece, davanın yargılaması sırasında, davacının davalı kooperatif nezdindeki hissesini devralan ... harçlandırılmamış müdahale dilekçesi ile asli müdahil olarak davaya katılmış, bu dilekçe davalıya tebliğ edilmeksizin yargılamaya devam olunmuştur. Son oturuma katılan davalı temsilcisi ancak asli müdahaleden haberdar olabilmiştir.
HUMK"nda açık ve genel bir hükümle düzenlenmemiş olmakla birlikte, doktrinde ve Yüksek Yargıtay kararlarında kabul edilen (Bkz.Kuru B.,HMU,III.c.,2525-2530 s.,İstanbul,1982) asli müdahale, yeni usul yasamız HMK’nun 65. maddesi ile hukuk sistemimize yasal olarak da girmiştir. Bu madde, “Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir. Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır” hükmünü içermektedir.
Bu durumda, mahkemece, her ne kadar asli müdahale davasının ayrı bir dava olarak açılması gerekli ise de, asli müdahil davacının, davanın bütün taraflarını belirterek mahkemeye dilekçe ile başvurmuş bulunmasına göre, bağlantı nedeniyle asli müdahale davasının harcının ikmal ettirilmesi ve asli müdahale dilekçesinin taraflara tebliği sonrasında asli müdahil ...i’nin istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, harçlandırılmamış asli müdahale dilekçesi nazara alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3-Davalı kooperatif anasözleşmesinin 17/3. maddesi ise, “devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer” hükmünü havidir.
Davacı ..., davalı kooperatif hissesini davaya asli müdahale talebinde bulunan...’ye 11.05.1998 tarihli hisse devir sözleşmesi ile devrettiğine, bu devrin tüm hak ve yükümlülükleri kapsadığına, devredilen hisse nedeniyle doğacak hak ve yükümlülüklerin bir kişiye, somut olayda asli müdahile ait olacağının tabii olmasına göre,
asli müdahil...’nin devir tarihinden itibaren davalı kooperatifin ortağı olduğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asli müdahil yararına BOZULMASINA, davalıdan alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, asli müdahilin peşin alınan harcının istek halinde iadesine, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekili hazır bulunan asli müdahile ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.