Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2506 Esas 2022/5717 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2506
Karar No: 2022/5717
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2506 Esas 2022/5717 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı şirkete yatırdığı parayı geri alamadığı için parasının tahsilini talep etmiş, ancak davalılar davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, davalı Bera Holding A.Ş. hakkında kesin hüküm olduğu için 16.872,63 EURO yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; diğer davalılar hakkındaki dava ise zamanaşımı nedeniyle reddedilmiştir. Davacı vekili, bu karara istinaf etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, uyuşmazlığın 3332 sayılı Yasa’nın geçici 4. maddesi kapsamında olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve kurulacak hükmü belirlemeye yer olmadığına karar vermiştir. Ancak HMK'nın belirlediği koşulların mevcudiyeti dava şartıdır. Bu nokta göz önünde bulundurulmadan verilen karar, bozulmuştur. Kanun maddeleri ise HMK 114/1-ı-i, 115/1-2 ve 303/1'dir.
11. Hukuk Dairesi         2021/2506 E.  ,  2022/5717 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.12.2019 tarih ve 2019/539 E- 2019/783 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 13.01.2021 tarih ve 2020/1454 E- 2021/64 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı ...Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin yatırılan paraların istendiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranlarda faiz verileceği garantisi ile davalı şirkete para verdiğini, müvekkilinin defalarca talep etmesine rağmen parasını geri alamadığını ileri sürerek ödediği paranın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada davalı şirket hakkındaki 16.872,63 EURO ya yönelik davası hakkında kesin hüküm olduğundan bu miktar yönünden kesin hükmün varlığı ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, davalı şirket hakkındaki davanın 19.935,27 EURO'luk kısmının ve diğer davalı ... hakkındaki davanın tamamının (36.807,90 EURO) ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilniştir.
    Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince taraflar arasında görülmekte olan davanın 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi karraının kaldırılmasına, açılan dava ile illgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
    1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan
    somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılmada, davalılardan Bera Holding A.Ş. tarafından süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan kesin hüküm itirazı değerlendirilmiş ve bu davalı yönünden davanın kesin hüküm sebebiyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf talebi üzerine ise bölge adliye mahkemesince uyuşmazlığa 3332 sayılı Yasa’nın geçici 4. maddesinin uygulanması gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak dava ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Ancak, HMK’nın 114/1-ı-i maddeleri uyarınca, aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması ve aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartları olarak belirlenmiştir. HMK’nın 115/1-2. maddeleri uyarınca, mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilecektir. Öte yandan mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. HMK 303/1 maddesi ise bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiğini hüküm altına almıştır.
    Bu durumda, dava şartlarından olan kesin hüküm itirazının öncelikle incelenmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak künyesi verilen kanun maddesine öncelik tanınması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara