Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4190 Esas 2022/5759 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4190
Karar No: 2022/5759
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4190 Esas 2022/5759 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı firmanın, davalı şirketten 33.244 kg iplik satın aldığı, fakat boya işlemi sonrasında ipliklerin ayıplı olduğunun anlaşıldığı, ayıplı ipliklerden 6319 kg'sinin defolu olarak ucuza satıldığı ve 806 kg ilmar iplik zararı olduğu iddiasıyla açtığı davada, Mahkeme belli miktarlarda haklı bulundu. Mahkeme, dava dosyası kapsamına ve bilirkişi raporuna göre, ipliklerin boyama için gönderildiği firmada abraj saptandığının belirtildiği, ayıplı malın kilosuyla kilosu arasındaki farkın davacının talep edebileceği miktar olduğu, 4.358,29 kg iplik için bu miktarın 5.412,99 TL olduğu ve davacının davalıdan 184.903,13 TL'ye iplik aldığına göre, bakiye talebin reddedildiği ve 6.038,80 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine karar verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay, Mahkemenin hükmünü uygun buldu ve taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarını reddetti.
TBK'nın 227. vd. maddeleri: Ayıplı mal durumunda alıcının hakları ve ayıpların gizli olması durumu gibi konularda düzenlemeler içeren Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili maddeleridir.
11. Hukuk Dairesi         2021/4190 E.  ,  2022/5759 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.02.2021 tarih ve 2018/1348 E. - 2021/100 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketten 31.03.2012 ve 09.04.2012 tarihlerinde toplamda 33.244 kg iplik satın alındığını, 11.484 kg’sinin boya işlemine tabii tutulması sonrasında ipliklerin ayıplı olduğunun anlaşıldığını, işleme konulan iplikten 6319 kg’sinin defolu olarak ucuza satıldığını, bu miktar için taleplerinin olmadığını, yine işleme konulan iplik sebebiyle ortaya çıkan 806 kg’lık ilmar ipliğin davacı elinde kaldığını buna ilişkin bedelin üretim maliyeti bedeli içinde talep edildiğini, 4358,29 kg'de işleme tabi tutulduğu için işlem maliyetinin olduğunu ancak ayıplı olduğu anlaşılınca maliyetin durdurulduğunu, bu miktarın üretimde kullanılmasından kaynaklanan zararının olduğunu, ayıp tespiti üzerine ipliklerin 21.760 kg’sinin de depoda bekletildiğini, davalıdan aralarındaki ilişkiye göre ayrıca 821.-TL'de alacaklı olduğunu ileri sürerek, Değişik İş tespit dosyası masraflarının tahsiline, 21760 kg ipliğe ilişkin miktarın faizi ile iadesine, toplamda 11.484 kg olarak üretim aşamasına sokulan ipliklerden 4358,29 kg ipliğin üretimde kullanılmasından dolayı ortaya çıkan zarar ile 806 kg ilmar iplik zararının sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.- TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, satım konusu malda bir ayıp olmadığını, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin davalıya ait olmadığını, davacı şirketin çok sayıda pamuk ipliği üreticisinden ürün aldığını, ayıbın iplik dışındaki sebeplerden de kaynaklanabileceğini, davacı tarafça yokluklarında bir metre kumaş ile bir adet iplik bobini üzerinde yaptırılan tespit dosyasındaki raporu kabul etmediklerini, ürünün ayıplı olduğu kabul edilse dahi taraflar arasındaki anlaşmaya göre ipliklerin tümü kullanılmadan önce numune çalışması yapılması gerektiğini, kumaşın boya, kasar vs işlemlerinden kaynaklanan hatalarından davalının sorumlu olmadığının belirtildiği, davacının keşide ettiği ihtarnameye verilen cevapta 21.760 kg ipliğin iade alınabileceğinin belirtildiğini, ancak davacının göndermediğini, davacının taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu ipliklerin boyama için gönderildiği firma tarafından 12.07.2012 tarihinde bir tutanak tutularak boyanan ipliklerde abraj saptandığının belirtildiği, davacı firmanın 13.07.2017 tarihinde bu durumu noter ihtarnamesi ile satıcı firmaya ihbar ettiği, dava konusu ipliklerdeki ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, ipliklerden dokunan ham kumaşların boyanmasından sonra boyalı kumaşlardan anlaşılacağı, malın toplam miktarı ve niteliği gözetildiğinde somut olay bakımından ayıp ihbarının süresinde olduğu, davalının davacıya gönderdiği cevabi ihtarnamede ve cevap dilekçesinde davacının dava konusu yaptığı 21.700 kg'lık ipliği iade almaya hazır olduğunu belirttiği, davacının ise bu yönde herhangi bir girişimin olmayışı ve sonradan bu miktar ipliğin davacı tarafından imalatta kullanması sebebiyle TBK’nın 227. vd. maddelerinde ayıplı mal durumunda alıcıya tanınan hakların dışına çıkıldığından bahsekonu 21.700 kg iplik yönünden talebin reddi gerektiği, 6319,71 kg ipliğin ayıp tespit edilmeden önce imalatta kullanıldığı, mamule dönüştüğü ve defolu olarak elden çıkarıldığı, 6319,71 kg mamule dönüşürken 806 kg ilmar oluştuğu, bu miktarlar toplandığında 6319,71+806=7.125,7 kg ipliğin değerlendirildiği, zira 11.544 kg ipliğin 4358,29 kg’sinin üretim aşamasına sokulduğu ve ayıplı çıktığının davacı beyanlarında bulunduğu, geriye kalan 7.185,71 kg ipliğin hatalı çıkmadığının anlaşıldığı, davacının bu miktara yönelik bir talebinin de bulunmadığı, nihayetinde davacının davalıdan ayıplı olması hasebiyle talep edebileceği miktarın 4.358,29 kg iplik olduğu, davacı, davalıdan 184.903,13 TL'ye 33.244 kg iplik aldığına göre; tarafların ipliğin kilosunu 5,562 TL olarak anlaştıkları, ayıplı malın kilosunun ise 4,32 TL olduğu, ayıp nedeniyle davacının davalıdan kilo başı talep edebileceği miktarın 1,242 TL olduğu, 4.358,29 kg için bunun 5.412,99 TL olduğu, dava dilekçesinde talep edilen 625.80.- TL tespit davası giderinin yapılmasına davalının sebebiyet verdiği, davacı davalı şirketten ayrıca 821,87 TL alacaklı olduğundan bahisle bu miktarın da tahsilini istemişse de dosyadaki mevcut raporlara göre taraflar arasında ayıba ilişkin vakıalar hariç herhangi bir borç bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 6.038,80 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine, bakiye talebin reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 309,39 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara