Esas No: 2021/4820
Karar No: 2022/5828
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4820 Esas 2022/5828 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4820 E. , 2022/5828 K.Özet:
Davanın konusu, banka tarafından davalılara verilen tüketici kredilerinin ödenmemesi üzerine haciz işlemlerinin başlatılmasıdır. Davalıların kredi sözleşmelerindeki imzalarının taklit edildiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tarafça temyiz edilmiş ve Yargıtayca verilen kararda, ceza mahkemesindeki dosyanın incelemesi yapılmadan karar verildiği, davalıların imza itirazı konusunda eksik inceleme yapıldığından hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Tüketici Kredileri Hakkında Kanun, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun, İcra ve İflas Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.01.2021 tarih ve 2019/573 E. - 2021/113 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı banka tarafından 10.11.1998 tarihinde 3.995,65 TL ve 2.500,00 TL'lik tüketici kredisi ve kredili mevduat hesabı sözleşmesinin davalılardan ... ile imzalandığını, diğer davalıların kredili mevduat hesabı kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine İstanbul 12.Noterliğince ihtarnameler keşide edilerek kredi borcunun ödenmesinin istendiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla asıl alacak, işlemiş faiz ve ferileri ile birlikte 87.399,44.TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, öncelikle kredi asıl borçlusu davalının kredi sözleşmesindeki imzasının sahte olup olmadığının araştırılmasını, Ziraat Bankası Soruşturma Raporu ile İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2004/10 Esas, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2004/360 Esas sayılı dosyalarının ve ayrıca dava dosyası ile aynı mahiyette olan emsal dava ve gerekçeli kararlardan yeterli görülecek kadarının ilgili mahkemelerden celbi suretiyle davanın haksız ve kötü niyetli olduğunun anlaşılacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların 10/11/1998 tarihli kredi sözleşmelerinin tarafı olmadıkları, davalıların imzalarının taklit edilerek sözleşmelerin meydana getirildiği, sözleşme kapsamında davalıların kredi kullandığı iddiasının ispatsız kaldığı, banka yetkililerince usulsüz olarak düzenlenen sözleşmelerden dolayı davalıların borçlu olduğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, tüketici kredisi sözleşmesine dayalı alacak istemine istemine ilişkin olup; mahkemece, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi 2006/320 Esas, 2009/201 Karar sayılı ilamı karara esas alınmış ise de, ceza yargılamasında davacı Bankadan usulsüz olarak çekilen bir çok krediyle ilgili bilgi olmakla birlikte, davaya konu somut kredi ilişkisi için inceleme yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Sözleşmenin asıl borçlusu olduğu iddia edilen davalı ... 20.04.2010 tarihli celsedeki beyanında açıkça sözleşmedeki imzasına itiraz etmemiş ise de, sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığı iddia edilen davalı ...’ın, cevap dilekçesinde sözleşmedeki imzalarına itiraz ettiği, buna yönelik herhangi bir inceleme yapılmadığı görülmüştür. Bu durumda öncelikle İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi dosyası celbedilerek özellikle dava konusu kredilerle ilgili olarak bu kredinin davalı ... tarafından çekilip çekilmediği, hesaplarına yatırılıp yatırılmadığı konusunda bir inceleme yapılıp yapılmadığının saptanması ve ayrıca usul hükümleri çerçevesinde davalı ...’ın imza itirazı hususunda mukayeseye elverişli imza örneklerinin temin edilerek bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yaptırılarak ve dosya içerisindeki diğer tüm bilgi ve belgeler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak işbu davaya konu somut olayla ilişkisi saptanmaksızın ceza mahkemesi kararının esas alınarak karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerde davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.