Esas No: 2012/1765
Karar No: 2012/3830
Karar Tarihi: 31.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1765 Esas 2012/3830 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen sıra cetvelindeki sıraya itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine Yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri, borçlunun ... Belediye Başkanlığı’ndaki alacağının paylaştırılması için düzenlenen sıra cetvelinde birinci, ikinci ve üçüncü sırada yer alan alacakların muvazaalı olduğunu, birinci sıra alacaklısına daha önceden 77.000,-TL ödeme yapıldığını ve bunun dikkate alınmadığını, talep edilen %64 oranındaki faizin fahiş olduğunu ve davacı ... tarafından ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının lehde sonuçlandığını ileri sürerek birinci, ikinci ve üçüncü sıradaki alacakların muvazaalı olduğunun tesbitine, birinci sırada yer alan alacağın, sıra cetvelinde yazan miktarda olmadığına ve davalılara ayrılan payın müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı ... yargılamaya katılmamış; davalı ... vekili birinci sıradaki alacağı 6.7.2007 tarihinde temlik aldığını, davacının alacağının 29.9.2006 tarihli bonoya dayalı olduğunu, müvekkilinin alacağının 1.11.2005 tarihli bonoya dayandığını ve takibin19.11.2005 tarihinde yapıldığını; müvekkilinin tasarrufun iptali davasında taraf olmadığını, borçlunun da takipteki faize itiraz etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... aleyhine açılan her iki davada iddiayı destekleyen delil sunulmadığı, davalının alacağının gerçek bir hukuki ilişkiden kaynaklandığı, bu alacağın dayandığı takip ve bono tarihlerinin, davacıların alacağının doğumundan önce olduğu, ancak bu alacaklıya daha evvel kısmi ödeme yapıldığı, bu miktarın mahsubunun gerektiği; davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılıp kabul edilen tasarrufun iptali davası sonunda verilen hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği ve davalı lehine yapılan temliklerin iptal edildiği, bu temlikler hakkında kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle asıl davada ... hakknda muvazaaya dayalı olarak açılan davanın reddine, ödemelerin kesin hesapta dikkate alınmasına ve mahsubuna, ... aleyhine açılan davanın kabulüne, temliklerin davacının takip dosyasındaki alacak ve ekleri oranında iptaline, öncelikle bu alacağa
ödenmesine, birleşen davada ... hakkında muvazaaya dayalı olarak açılan davanın reddine, ödemelerin kesin hesapta dikkate alınmasına ve mahsubuna, bu davacı tarafından ... hakkında daha evvelden açılan tasarrufun iptali davası nedeniyle karar verildiğinden, kesin hüküm bulunduğundan aynı hususta esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili ile ... temyiz etmiştir.
1- HMK’nın 297/2 nci madde ve bendine göre “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”.
Sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde, kural olarak “davalıya ayrılan payın, öncelikle davacı alacağının ödenmesine tahsisine; artan tutar kalırsa davalıya bırakılmasına” şeklinde karar oluşturulmalıdır.
Bu durumda mahkemece, kısmi ödemelerin ve tasarrufun iptali davasının değerlendirilmesi ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde bir karar oluşturularak, esasen paylaştırmanın ne şekilde yapılacağını dahi göstermeyen usulsüz sıra cetvelinin aksaklıklarının giderilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, infazı kabil olmayacak ve karardan sonraki işlemlerin dahi icra müdürünün takdirine bırakılması sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Bozma şekline göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, (2) no"lu bent uyarınca bozma şekline göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.