Esas No: 2020/8374
Karar No: 2022/5812
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8374 Esas 2022/5812 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8374 E. , 2022/5812 K.Özet:
Davacılar, dava dışı bankadan kullandığı kredi için ipotek edilen taşınmazın satışı için ödeme yapmalarına rağmen davalı şirketin protokolde belirlenen borcu iade etmediğini belirterek icra takibi başlatmışlardır. İlk derece mahkemesi, davacılar ve davalı arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi de aynı gerekçelerle istinaf başvurusunu reddetmiştir. Temyiz başvurusu sonucunda ise yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesi kararında hata olmadığı anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 353/b-1, madde 370/1, madde 372.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 12.05.2017 tarih ve 2017/40 E- 2017/297 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.11.2020 tarih ve 2017/6111 E- 2020/1856 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 13.09.2022 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalının dava dışı bankadan kullandığı kredi için davacılardan ...’in maliki olduğu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, davacıların ipotekli taşınmazı satmak istemeleri üzerine davalı şirketin bankaya olan bakiye kredi borcunun taşınmazı satın alan dava dışı kişi tarafından ödendiğini, davalı şirket yetkilisi ile yapılan 25.10.2015 tarihli protokol ile bankaya yapılan ödemeden taksitlere bağlanan toplam 240.000.- USD'nin davacılara iade edileceğinin kararlaştırılmasına rağmen ödenmemesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını ve takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile davalı hakkında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacılar ile aralarında ticari bir ilişki bulunmadığını, protokolün davalı şirketce imzalanmadığını ve bankaya olan ödemenin dava dışı ...tarafından yatırıldığını davalıya husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tzaminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacılardan ...'in takip dosyasında alacaklı sıfatının bulunmadığı, davacı tarafça 26/10/2015 tarihli sözleşme sunulmuş ise de, sunulan dekont içeriğinde ödemeyi yapanın ...olduğunun anlaşıldığı, davacılar ile davalı arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığı, davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş,
Kararı, taraf vekilleri istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacıların icra takibinde alacaklı sıfatı ile gösterildiği halde Mahkemece alacaklının davacılardan ... olup ...'in icra dosyasında alacaklı sıfatı bulunmadığına dair gerekçesinin hatalı olduğu, davalı şirketin kredi borcu için davacı ...'in İstanbul Beşiktaş'ta bulunan taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiği, daha sonra bu ipoteğin ödeme nedeniyle kaldırıldığı ve taşınmazın ... tarafından dava dışı ...'na satıldığı, davacıların her ne kadar ipotek bedelinin bankaya kendileri (taşınmazı alan ...) tarafından ödendiği ileri sürülmüş ise de, bankadan gelen cevabi yazıda ve dekontta ödemenin davalı şirket ortağı ...tarafından yapıldığı, dosyaya sunulan 26/10/2015 tarihli adi yazılı sözleşmede ise ipotek bedeli ödenip kaldırıldığı takdirde ...'nun ...'e borçlanacağı belirtilmiş ise de, işbu sözleşmede davalı şirket taraf olmadığı, Ayrıca taksit tablosu olarak belirtilen ve icra dosyasında da bir fotokopisi bulunan belgenin altının da dava dışı ... tarafından imzalanmış olup davalı şirket adına imzalandığını gösterir bir açıklık bulunmadığı ayrıca davacının takibinde kötüniyetli olduğu anlaşılamadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 13/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.