Esas No: 2021/2231
Karar No: 2022/5806
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2231 Esas 2022/5806 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2231 E. , 2022/5806 K.Özet:
Davacı, \"eveshop\" ibaresini marka olarak tescil ettirmek istemiş, ancak davalı şirket bunu itiraz etmiş ve kısmen kabul edilmiştir. Davacı, bu kararın iptal edilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi, markalar arasında benzerlik olduğunu belirterek davayı reddetmiştir. İstinaf mahkemesi de bu kararı onaylamıştır. Davacı vekili, temyiz isteminde bulunmuş, ancak Yargıtay, istinaf kararının hukuka uygun olduğuna karar vermiştir. Kanun maddeleri ise HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372'dir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.02.2019 tarih ve 2017/493 E. - 2019/70 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.12.2020 tarih ve 2019/774 E. - 2020/1210 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mustafa Ibrahim Adır tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “eveshop” ibaresini 03. ve 35. sınıfta yer alan bir takım mal ve hizmetlerde marka olarak tescil ettirmek için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, 2016/83975 kod numarasını alan başvuruya davalı şirketçe kendisi adına tescilli “evshop” ibareli markalar mesnet gösterilmek suretiyle yapılan itirazın Markalar Dairesi tarafından reddedildiğini, davalı şirketçe anılan karara itiraz edilmesi üzerine YİDK tarafından itirazın kısmen kabulüne karar verildiğini ve başvuru kapsamından 35. sınıfta yer alan mal ve hizmetlerin çıkarıldığını oysa taraf markaları arasında iltibasa sebebiyet verecek bir benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, davalı kurum kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 2016/83975 başvuru sayılı "eve shop" ibareli markası ile davalı firmanın "EVSHOP" ibareli markaları arasında başvuru kapsamından çıkartılan 35. Sınıftaki emtia yönünden taraf markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin yargılama konusu emtialar yönünden ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davacının "eve shop" ibareli başvuru markasını gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun davalının "EVSHOP" ibareli markasından farklı bir marka olduğunu algılamayacağı, diğer bir anlatımla ortalama düzeydeki tüketici kesimi nazarında dava konusu emtia sınıfı yönünden davalı tarafın "EVSHOP" ibareli markalı hizmeti satın almak/yararlanmak isterken davacının "eve shop" ibareli aynı emtia sınıfındaki hizmeti satın almak/yararlanmak biçiminde bir yanılgıya düşebileceği, ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde başvuru konusu işaret ile davalı firmanın markası arasında idari ve ekonomik anlamda birbirine bağlı işletmelere ait marka algılaması oluşabileceği, bu açılardan taraf markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1 maddesindeki iltibas koşulunun oluştuğu, davacı taraf 2003/22269 sayılı marka yönünden müktesep hak iddiasında bulunmuş ise de önceki ve sonraki marka birebir aynı olmadığı gibi başvuru ibaresinin davalı markasına yakınlaşma çabası içerisinde olduğu kanaatiyle müktesep hak koşullarının da oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.