Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1078 Esas 2012/3799 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1078
Karar No: 2012/3799
Karar Tarihi: 30.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1078 Esas 2012/3799 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı kooperatif üyesi, davacıdan 30.000 TL aldıktan sonra istifa etmiş, ancak bu borcu ödememiştir. Davacı, istifa ettikten sonra geriye kalan 7.000 TL'nin tahsili için dava açmış ve 14.070 TL alacağın tahsil edilmesine karar verilmiştir. Ancak davalı vekili, hüküm tesis edilirken adil yargılanma ve savunma hakkının kısıtlandığını iddia ederek temyiz etmiştir. Kararın bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. madde, 1982 Anayasası'nın 36. maddesi, HUMK'nun 73. maddesi, 6100 Sayılı HMK'nun 27. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2012/1078 E.  ,  2012/3799 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife 24.07.2000 tarihinde üye olduğunu, daha sonra ... isimli üyenin de üyeliğini devraldığını ve iki üyeliğin tek üyelik olarak birleştirildiğini, bu işlem sonucu üyeliği devralan davacı ile devreden üçüncü kişinin aidat borçlarının silindiğini, davacının, 30.04.2005 tarihinde istifa ettiğini, istifasının 02.05.2005 tarihli yönetim kurulu kararı ile benimsendiğini, ancak davacının yaptığı 30.000,00 TL ödemenin istifaya rağmen geri ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 7.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 11.05.2011 tarihli dilekçesi ile de davasını 17.936,01 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını, esasa ilişkin olarak ise, istenen alacaktan giderlerin düşülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ayrıldığı yıl bilançosunun 82 ortağın katıldığı 19.03.2006 tarihli genel kurulda görüşüldüğü ve ayrılan ortaklara yapılacak ödemenin üç yıl içinde yapılmasının kararlaştırıldığı ve fakat bir önceki 26.06.2005 tarihli genel kurul toplantısına 81 kişinin katıldığı ve böylece ortak sayısında azalmanın bulunmadığı, çıkan ortak yerine başka ortağın alınmış olduğu, ödeme yapmanın kooperatifin varlığını tehlikeye düşürmeyeceği, davacının alacağının 20.04.2006 tarihinde muaccel olduğu, dava konusu borç için BK"nun 126. madde gereği beş yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu, 7.000,00 TL için zamanaşımı süresinin dolmadığı, 11.05.2011 tarihinde ıslah yolu ile istenen kısım için ise yargılama sürecinde davacıya 10.10.2008, 16.12.2008 ve 18.03.2009 tarihlerinde ödeme yapılması nedeniyle BK 133/1 maddesi gereği zamanaşımının kesildiği, davacının işlemiş faiz yönünden ise usulünce açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 14.070,00 TL asıl alacağın davalıdan tahsiline dair karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, davacının kooperatiften ayrılması nedeniyle çıkma payı alacağı istemine ilişkindir.
    Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa"nın 90"ncı maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6"ncı, 1982 Anayasası"nın 36"ncı maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 73"ncü maddesi " Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez" yasal kuralı içermektedir. 6100 sayılı HMK"nun
    27"nci maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini, kararların somut, açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
    Dava, evvela ... Asliye 5. Ticaret Mahkemesi"nde açılmış olup, taraf vekillerinin huzurunda yapılan 16.06.2011 tarihli oturumda eksikliklerin giderilmesi için duruşma 22.09.2011 günü saat 09.40"a bırakılmıştır. 6110 Sayılı Yasanın 13. Maddesi gereğince, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nun 1. Dairesi"nin 16.05.2011 tarih ve 879 sayılı kararına göre, 25.07.2011 tarihinden itibaren Ticaret Mahkemeleri tek hakimli olarak yargılama yapacağından, ... Adalet Komisyonu Başkanlığı"nın 15.07.2011 tarihli kararı gereği ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/289 sayılı dosyası, ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/13 no"lu esasına kaydedilmiştir. 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin, 01.08.2011 tarihli ara kararının 2. maddesi ile duruşma gününün taraflara tebliği ile masrafların davacı tarafça karşılanması kararlaştırılmış olup, duruşma 20.09.2011 günü saat 13.55"e bırakılmış, duruşma günü oturuma sadece davacı vekili katılmıştır. Dosya içeriğinden, taraflara tebligat çıkarılması kararlaştırılmasına rağmen, davalı vekili adına tebligat çıkarılmadığı anlaşılmıştır. Tebligat yapılmaksızın davalı vekilinin yokluğunda duruşma icrası sonucu hüküm tesisi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde belirtilen adil yargılanma ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğundan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.
    2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara