Esas No: 2021/1615
Karar No: 2022/5823
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1615 Esas 2022/5823 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1615 E. , 2022/5823 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, bir ilaç firması ile Türk Patent YİDK arasındaki dava sonucunda verilen ilk derece mahkemesi kararının istinaf edilmesi üzerine yapılan incelemede, davacının \"FİX-AT\" markası ile davalının \"FİXUP\" markası arasında KHK/556 m. 8/1-b hükmü kapsamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığına karar vermiştir. Bu nedenle, davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Karar sonrasında yapılan temyiz başvurusunda da Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmış ve onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak KHK/556 m. 8/1-b ve KHK 8/4 maddeleri uygulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10.01.2019 tarih ve 2017/362 E- 2019/10 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 22.10.2020 tarih ve 2019/534 E- 2020/899 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili firmanın 2003 yılından bu yana reçeteli ve reçetesiz ilaç kategorilerinde orijinal ve eşdeğer üretim, tanıtım ve satış yapan bir kuruluş olduğunu, 2012/54271 numaralı “FİX-AT” ibareli markanın 5. sınıfta 2013 yılından beri müvekkili adına tescilli bulunduğunu, davalının 2016/53485 numaralı “fixup” ibareli marka başvurusunun 3 ve 5. sınıfta yapılması nedeniyle 556 sayılı KHK m. 8/1-b şartlarının oluştuğunu, karıştırılma tehlikesinin belirlenmesinde ilgili kesimin sadece eczacı ve doktorlar değil hastaların da olabileceğini, zira ilacın reçetesiz satılabildiğini, müvekkilinin markasının tanınmış bir marka olduğunu, davalının bu tescili yapmak istemesinin kötüniyet taşıdığını, buna rağmen başvuruya itirazlarının TPMK YİDK’nın 2017-M-7066 sayılı kararı ile reddedildiğini ileri sürerek, davalı Türk Patent YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, iltibas tehlikesinin belirlenmesinde dikkate alınması gereken ilgili kesimin doktor ve eczacılar olduğunu, “FİX-AT” ve “fixup” markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, kötü niyetin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu marka ile davacının markası arasında KHK/556 m. 8/1-b hükmü kapsamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, bu durumda KHK 8/4 maddesinin somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının “FİX-AT” ibareli markası ile davalının “FİXUP” ibareli marka tescil başvurusunun telaffuzlarının ve yazılışlarının tamamen farklı olduğu, görsel açıdan da faklılaşmayı sağlayacak yeterli unsurların bulunduğu, genel olarak farmasötik ürünlerden oluşan 5. sınıf malların doktorlar tarafından reçetelenip eczacılar tarafından verildiği, nitekim davacının ürününün sadece özel bir hasta gurubuna (böbrek yetmezliği) reçete ile temin edilebilen bir ilaç olduğu, dolayısıyla hitap ettiği bilgilenmiş tüketici gurubunun yüksek dikkat seviyesi nazara alındığında, taraf markaları arasında "FİX" zayıf ortak unsurundan kaynaklı kısmi bir benzerlik bulunmasına rağmen, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin oluşmadığı, davacının tanınmışlıktan yararlanması için 556 sayılı KHK'nın 8/4 maddesinde sayılan şartların somut olay açısından gerçekleşmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.