Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1756 Esas 2012/3788 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1756
Karar No: 2012/3788
Karar Tarihi: 30.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1756 Esas 2012/3788 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/1756 E.  ,  2012/3788 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife yatırmış olduğu aidatların tahsili amacıyla başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 05.08.2010 tarihinde istifa ettiğini, alacağına karşılık davacıya 12 adet bono senedi verildiğini, davacının da müvekkili kooperatifi ibra ettiğini, bu sebeple BK"nun 114. maddesi uyarınca borcun tecdit nedeniyle sona erdiğini ve senetlerin de henüz vadesinin gelmediğini savunarak, davanın reddi ile % 40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatiften istifa eden davacının, kooperatiften olan alacağına karşılık aldığı senetlerin gününde ödenmesi halinde davalı kooperatiften bir alacak ve hakkının kalmadığını ve kooperatifi ibra ettiğini bildirir ibraname imzaladığı, böylelikle kooperatif üyeliğinden kaynaklanan taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin belli bir vadeye bağlanıp borcun tecdit edildiği, buna göre davacının kooperatifteki alacaklarını bonoların vadesi gelmeden talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, çıkma payı alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. BK" nun tecdit ile ilgili 114. maddesi "" Borcun tecdidi akitten vazıh surette anlaşılmak lazımdır. Hususiyle mevcut bir borç için kambiyo taahhüdünde bulunmak ve yeni bir alacak ve senedi veya kefaletname imza etmek tecdidi tazammun etmez. Bununla beraber, bu hükmün aksine dair akdolunan mukaveleler mutaberdir."" hükmünü içermekte olup, davacının çıkma payı alacağının kambiyo senedine bağlanması borcun tecdidi niteliğinde olmayıp, mahkemenin borcun tecdit edildiği yönündeki gerekçesinde bu itibarla isabet bulunmamaktadır.
    Davacı tarafça, kendisine ait dairenin satıldığı iddia edilerek çıkma payı alacağının tahsili için icra takibine başlanmıştır. Kooperatifler Kanunu"nun 17. maddesi ve anasözleşmenin 15/2. maddesi hükümlerine göre ortaklığı sona erenlerin yerine yeni bir ortak alınması halinde ortağın yaptığı ödemeler derhal iade edilir. Bu hükümler
    doğrultusunda, mahkemece davacının kendisine ait dairesinin satıldığı yolundaki iddiasının değerlendirilerek davacı yerine yeni ortak ortak alınıp alınmadığı belirlendikten sonra yukarıda açıklanan ilke doğrultusunda oluşacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği gibi, karar başlığında davalı kooperatifin isminin ""..."" olmasına rağmen ""...t"" olarak yazılmış olması da doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara