Esas No: 2012/2317
Karar No: 2012/3773
Karar Tarihi: 28.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2317 Esas 2012/3773 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatiften ihraç edildiğini, ancak aidat ödememelerinin halen iade edilmediğini, yapılan tebligatların geçerli olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 06.10.2000 tarihli yönetim kurulu kararıyla üyelikten ihracına karar verildiğini, gerekli tebligatların yapıldığını, davacının alacağının beş yıllık zamanaşımına uğradığını, davanın niteliği gereği ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, dava ticari dava olduğundan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ihraç nedeniyle ödenen aidatların tahsili istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca bu kanundan doğan davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiş ise de anılan davaların münhasıran ticaret mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmamıştır. Dolayısıyla, dava olunan değere göre sulh hukuk mahkemesinde de görülmesi mümkün davalardır.
Öte yandan, sulh hukuk mahkemesi ile asliye hukuk ya da asliye ticaret mahkemeleri arasında ilişki iş bölümü değil, görev ilişkisi niteliğindedir. Nitekim, TTK’nun 5/1. maddesi hükmü uyarınca dava olunan değere göre sulh hukuk mahkemesi de ticari davalara bakmakla görevlidir.
Somut olayda dava, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 6.000,00 TL çıkma payının tahsili istemine ilişkin olup, davacı tarafın alacağın tamamıyla ilgili bir açıklama yapmadığı, dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nun 8. maddesi gereğince ve dava değeri itibariyle sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilmek suretiyle, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.