Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2327 Esas 2012/3772 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2327
Karar No: 2012/3772
Karar Tarihi: 29.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2327 Esas 2012/3772 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/2327 E.  ,  2012/3772 K.
  • KOOPERATİF ÜYELİĞİNDEN İHRAÇ KARARININ İPTALİ
  • USULSÜZ TEBLİGAT
  • BORÇ MİKTARININ TESPİTİ
  • KOOPERATİFLER KANUNU (1163) Madde 16
  • KOOPERATİFLER KANUNU (1163) Madde 27

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin üyeliğinden ihraç edildiğini, ihraç kararına dayanak teşkil eden ihtarnamelerin tebliğlerinin geçersiz olduğunu, uygulanan aylık % 6 gecikme faizinin fahiş olduğunu, yönetim kurulunun ihraç kararına yapılan itirazın genel kurulda reddedildiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ihraç işlemlerinde her hangi bir yanlışlığın bulunmadığını, geçerli genel kurul kararıyla belirlenen gecikme faiz oranının uygulandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen ek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, aylık % 6 oranındaki gecikme faizinin fahiş olduğu, gecikme faizi olarak yasal faizin uygulanması gerektiği, bunun sonucunda ihraç kararına dayanak teşkil eden ihtarnamelerdeki alacak miktarıyla, gerçek alacak miktarı arasındaki miktar farkının ihtarnameleri geçersiz kılacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile ihraca ilişkin 22.12.2009 tarihli yönetim kurulu kararının ve bu karara itiraz üzerine verilen genel kurul red kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Davacının, davalının üyesi olduğu, akçalı yükümlülüklerini ihlal ettiği iddiasıyla ihracına karar verildiği hususları uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki çekişme, ihtarnamelerdeki miktarların ve verilen ihraç kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, hüküm yeterli araştırma ve incelemeye dayanmadığı gibi, doğru değerlendirmeler de içermemektedir. Akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortakların ihraç prosedürü, 1163 sayılı Kanun’un 27. ve yapı kooperatifleri tip anasözleşmesinin 14. maddelerinde etraflıca hükme bağlanmış bulunmaktadır. Anılan düzenlemelere göre ortağın ihraç edilebilmesi için, yasa ve sözleşmeye uygun şekilde ihtar edilmesi ve ayrıca ihtara konu edilen borcun, gerçeği yansıtması gerekmektedir. Ortağa tebliğ edilen her iki ihtarnamede bildirilen borç miktarlarının aynı olması, farklı ise bunun nedeninin ihtarnamelerde açıklanması, dolayısıyla ortağın borç miktarlarında tereddüde düşmemesi, ihtarnameye uyulmaması halinde ne gibi bir yaptırım uygulanacağının açıkça gösterilmesi zorunludur. Aksi halde üyenin 1163 sayılı Kanun’un 16. ve 27. maddelerine uygun olarak temerrüde düştüğü kabul edilemeyeceğinden, ihracı da yasaya uygun sayılamayacaktır.
Mahkemece, öncelikle ihtar ve ihraç kararlarının tebliğ işlemlerine ilişkin tebligat parça asılları getirtilerek, davacı tarafın tebligatların usulsüz olduğuna yönelik iddiası üzerinde durularak yukarıda belirtilen ilkeler de gözetilerek araştırma yapılmaması doğru olmadığı gibi; kooperatifin en yetkili organı olan genel kurullara katılsın veya katılmasın, tüm üyeler için bağlayıcı bulunan ve iptal edilmeyen, genel kurul kararı ile belirlenen aylık % 6 faiz oranı üzerinden davacının gerçek borç miktarının tespiti gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yasal faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara