Esas No: 2021/3967
Karar No: 2022/5880
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3967 Esas 2022/5880 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3967 E. , 2022/5880 K.Özet:
Davacı, müvekkilinin sahibi olduğu markalar ile davalı TPMK'nin yaptığı marka başvurusu arasında benzerlik bulunduğunu ve bu nedenle başvurunun reddedilmesi gerektiğini belirterek dava açmıştır. Mahkeme, davacının markaları ile başvurunun arasında ortak unsur bulunduğunu ve hizmetlerin aynı veya ilgili işletmelere ait olduğuna dair intiba oluşabileceğine karar vererek dava lehine sonuçlanmıştır. Bu karar TPMK tarafından temyiz edilmiş ancak temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: KHK Madde 8/1-b, Markaların Korunması Hakkında Kanun Madde 9/1-d.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : . FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.03.2021 tarih ve 2021/7 E. - 2021/127 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ..., ..., ... no'lu RMN ROMAN, ROMAN, ROMAN, ROMAN, ROMAN, ROMAN YACHTING, Gipsy By ROMAN, Organic By ROMAN markalarının sahibi olduğunu, davalılardan ...’ın diğer davalı TPMK'ne yaptığı 2009/13777 kod numaralı ve “LORT ROMANO” ibareli marka başvurusunun ilanına müvekkilinin tanınmış ROMAN markası ile büyük benzerlik göstermesi ve aynı mal/hizmetleri kapsaması nedeniyle süresi içinde itiraz edildiğini, TPMK'nin itirazlarını “marka örneğinde yer alan ROMANO ibaresinin özellikle İtalya, İspanya gibi ülkelerde yaygın olarak kullanılan kişi ismi olduğu, bu ibareyi esas unsur olarak içeren ROMANO VİZONİ, MARCO ROMANO markalarının farklı firmalar adına tescilli olduğu” gerekçesi ile reddettiğini, oysa “ROMANO BOTTA ve ROMANO VİZONİ” markalarının müvekkili markası ile seri olarak algılanacağı ve KHK’nın 8/1-b koşullarının oluştuğunun Yargıtay kararları ile tespit edildiğini ve karar düzeltme taleplerinin reddedildiğini, davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, 2010-M-3591 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, davalı başvurusunun Lort ve Roman kelimelerinden davacı markalarının ise genel olarak Roman ibaresinden müteşekkil olduğunu, Romano ibaresinin İtalya ve İspanya gibi ülkelerde yaygın olarak kullanılan bir kişi ismi olduğu, İngilizce kökenli Roman kelimesinin ise “Roma, Romalı, Romen” gibi anlamları olduğunu, davalı markasının bir tamlama şeklinde oluşturulduğunu ve anlam olarak davacı markalarından ayrıldığını, şekilsel ve fonetik olarak ele alındığında kelime sayılarının farklı olduğunu, aldıkları eklerin markaları farklı kıldığını ve ilişkilendirme ihtimalini ortadan kaldırdığını, davalının roman ibaresini anlamlı bir bütün içinde bambaşka bir kompozisyon, anlam ve içerikte kullandığını ve karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin başvuru markası “lort romano” ibareli olduğu başvuru markası kapsamında yer alan tüm mal ve hizmetler mesnet markalar kapsamında da yer aldığı, davacının “Roman” ibaresini esas unsur olarak içeren seri markalar oluşturduğu, taraf markaları arasında ortak unsur olarak içerdikleri “Roman” ibaresi sebebiyle düşük düzeyde de olsa görsel ve sescil benzerlik bulunduğu, başvuru markasının davacının seri markaları arasına sızabileceği, bu durumda ortalama tüketicinin iki farklı marka karşısında olduğunu idrak edebilse bile marka kapsamında sunulan hizmetlerin aynı veyahut aralarında idari veya ekonomik bağlantı bulunan işletmelere ait olduğu intibaına kapılabileceği, taraf markaları arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK'nın 2010-M-3591 sayılı kararının iptaline, dava konusu yapılan marka henüz tescil edilmemiş olduğundan hükümsüzlük talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararı davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı TPMK vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPMK vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK'dan alınmasına, 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.