23. Hukuk Dairesi 2012/2528 E. , 2012/3765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ..."dan ilama dayalı alacağı olduğunu, ... 22.İcra Müdürlüğü"nün 2008/2800 sayılı dosyası ile takip başlattığını, ... İcra Müdürlüğü"nün 2007/309 sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetveline göre birinci sırada yer verilen ..."ın gerçekte bir alacağı bulunmadığını, alacağının muvazaalı olduğunu, ikinci sırada yer verilen ... 4.İcra Müdürlüğü"nün 2008/2031 sayılı dosyasının takipsiz bırakıldığından sıra cetvelinde yer verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, satış bedelinin tamamının müvekkiline ödenmesine, olmadığı takdirde hacze iştirakine ve ihale bedellerinin garameten paylaştırılması suretiyle sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının muvazaa iddiasına dayalı olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne açtığı davanın halen derdest olduğunu, muvazaa iddiasının davacı tarafından ispat edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, 6100 sayılı HMK"nın 114/g maddesi uyarınca gider avansı yatırılmasının dava şartı olarak kabul edildiği, davacının iki haftalık kesin süre içinde gider avansını yatırmadığı gerekçesi ile, HMK"nın 115/2.maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, haciz sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun"un 48. maddesinde; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar." hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, yabancı ve gerçek kişilerden teminat alınmasının dava şartı olduğu gözetilerek, davacının vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmadan hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan, davacı taraf kararlaştırılan teminatı 06.01.2012 günü PTT havalesi ile yatırmıştır. Mahkemece, temyiz dilekçesine ekli havale makbuzuna göre teminatın süresinde yatırılıp yatırılmadığı tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.