Esas No: 2021/2709
Karar No: 2022/5888
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2709 Esas 2022/5888 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2709 E. , 2022/5888 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nce verilen 20.01.2021 gün ve 2020/İHK-27432 sayılı karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiği İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, dosya için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı başvuru sahibi vekili; 600 KV jeneratörün 16.05.2018 tarihli 365 günlük 36480146 poliçe numaralı Ortak Alan Paket Sigorta Poliçesi ile davalı tarafından sigortalandığını, başvurularına rağmen jeneratörün hasar bedelinin ödenmediğini, davalının ödenebilecek bedel olarak yalnız 448.792,21 TL bildirdiğini, ancak jeneratöre emsal olabilecek ve iki yıl daha eski 2018 modelinin piyasa fiyatının 110.000 USD olduğunu, talebin davalı ... şirketine ihbar edildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 110.000 USD tazminatın ödeme tarihindeki güncel kur üzerinden hesaplanacak rakam üzerinden ödenmesini talep ve dava etmiş; 10.09.2020 tarihli dilekçesi ile başvurusunu 121.500 USD'nin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsili olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili; jeneratör için sigortalı ilgilileri tarafından kendi yetkili servisi çağrılmış olup çağrılan yetkili servis tarafından jeneratör hasarına ilişkin rakamların 20.01.2019 tarihinde eksperlerine iletildiğini, şirketin temerrüdü olmadığını, eskime/aşınma payı, sovdaj ve muafiyet tenzili sonrası ödenebilecek rakamın bildirildiğini, hasarlanan jeneratör için %50 oranında amortisman tenzili yapıldığını, sovdaj bedelinin tespit edildiğini, %10'u oranında muafiyet tenzil edileceğinin belirlendiğini, 110.000 USD tutarın fahiş olup detaylı bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, poliçe kapsamında ödenmesi gereken hasar tutarının belirlenmesine ilişkin olduğu, Makine Kırılması Sigortası Genel Şartlarının 14.maddesi uyarınca, makine veya tesisattan birinin tamamen hasarlanması veya tamirat masrafının tespit olunan ödenebilir tazminata eşit veya fazla olması halinde, makinenin hasar anındaki yeni kıymeti üzerinden hesap yapılacağı, aşınma ve eskime payının bu yeni değerden tenzil edileceği, ancak makine sigortasında nitelik, teknoloji ve randıman gözetilmesi ve tenzili sözkonusu olmadığı, çünkü bu sigortanın özelliğinin teknolojik ürünler olup teknolojinin de sürekli ilerleyip gelişmekte olduğu, bu nedenle Genel Şartların 4.maddesi kapsamında sigorta bedellerinin yeni ikame değerine eşit olması gerektiğinin öngörüldüğü, hasar anındaki yeni kıymetten sadece eskime ve aşınma payı ve varsa sovdajın tenzil edileceği, buna göre sigorta poliçesi kapsamında bilirkişilerce yapılan hesaplamada hasar bedelinden %10 muafiyet tenzilinin doğru olduğu, poliçe döviz cinsinden düzenlenip primi de ödeme tarihindeki döviz değeri üzerinden ödenmediğinden zarar gören makinenin riziko tarihindeki TL değerinin dikkate alınmasının doğru olduğu gerekçeleri ile başvurunun kısmen kabulü ile 716.362,64 TL sigorta tazminatının 25.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek TCMB avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin 118.840,51 TL’lik kısmın yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı başvuru sahibi vekili ve davalı ... şirketi vekili tarafından itirazda bulunulmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince; davacı yanın itirazına yönelik olarak; tazminatın döviz üzerinden belirlenmesi talebi bakımından Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan tespitlerin isabetli olduğu, davalı yanın itirazına yönelik olarak ise; hasar tutarı tenzilinde nazara alınan amortisman oranının vergilendirme açısından hareket eden Gelir İdaresi Başkanlığının uygulanmasına müsaade ettiği oranlardan farklı olmasının olağan addolunabileceği, somut olayda amortisman oranının(aşınma payı) piyasa şartlarına göre belirlenmesi gerektiği, tazminat hesabında poliçe şartları uyarınca tazminata %10 muafiyetin de uygulanmış olduğu, ayrıca vekalet ücreti bakımından Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13.maddesi hükmünün Sigortacılık Kanunu'nun 30/17.maddesi hükmü kapsamını genişletmek suretiyle ona aykırı nitelikte bir düzenleme içerdiği, normlar hiyerarşisine göre alt sırada yer alan yönetmeliklerin kanuna aykırı nitelikte hükümler öngöremeyeceği, Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. maddesi hükmünün amacının, başvuran için uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözülmesi iken diğer taraf için de yüksek vekalet ücreti ödeme tehlikesine karşı korumak olduğu, anılan hükmün her iki taraf bakımından tatbik edilmesinin hükmün konuluş amacına aykırı nitelikte olduğu, bu nedenle kanun hükmüne dayanarak başvuru sahibine tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, neticeten bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, başvuru sahibi lehine tam vekalet ücretibe hükmolunması gerektiği ve dava tarihi itibariyle efektif satış kuru üzerinden TL olarak tazminatın hesaplanmasının isabetli olduğu gerekçesiyle, davacı başvuru sahibi ve davalı ... şirketinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, Sivil Ortak Alan Paket Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalanan sitede aynı zamanda Makine Kırılma teminatı altında bulunan jeneratörde meydana gelen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakeme Heyetince; “başvurunun kısmen kabulü ile 716.362,64 TL sigorta tazminatının 25.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek TCMB avans faizi ile birlikte sigorta kuruluşundan alınarak başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin 118.840,51 TL’lik kısım yerinde görülmediğinden reddine”, ayrıca davalı/sigorta kuruluşu lehine reddedilen miktar üzerinden 1/5 oranında nispi vekalet ücreti verilirken, davacı/başvuru sahibi lehine ise kabul edilen miktar üzerinden tam vekalet ücretine karar verilmiştir.
6327 sayılı Kanunla Sigortacılık Kanunu'na eklenen 30/17.maddesi hükmü uyarınca; talebi kısmen veya tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücretinin AAÜT'de belirlenen vekalet ücretinin 1/5'i olacağı öngörülmüştür. Madde hükmünde sözkonusu olan talep, tahkim yargılamasında karşılıklı yer alan uyuşmazlık taraflarının talepleridir. Ayrıca, tahkim yargılamasının çekişmeli yargı olduğu göz önünde bulundurularak hakem, uyuşmazlık taraflarından birisinin talebini kabul ettiği oranda diğer tarafın talebini de reddetmiş demektir. Dolayısıyla maddedeki "talebi red olunanlar" ifadesi, hem sigorta sözleşmesinde menfaat sağlayanları hem de risk üstlenen kuruluş ve güvence hesabını ifade etmektedir. Diğer yandan, 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.maddesinin 13.fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Bu durumda Uyuşmazlık Hakem Heyetince, AAÜT’ne göre hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi her iki yan bakımından gözönüne alınması gereken bir durum olup, bu nedenle davacı/başvuru sahibi lehine belirlenen avukatlık ücretinin 1/5'ine hükmedilmesi gerekirken, tamamına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmekte ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK 438/7.maddesi hükmü uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 10.11.2020 tarihli K-2020/80440 sayılı hükmünün 3.bendindeki "52.868,13 TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine "10.573,62 TL" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.