23. Hukuk Dairesi 2011/4880 E. , 2012/3763 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ..., davalı kooperatif vekilleri ile davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, genel kurulda, alınan kararlar uyarınca ödeme yapan ortaklara tapu devri yapılacağı yönünde karar alındığını, bu kararın müvekkili gibi şartlı ortakların kazanılmış haklarını ihlal ettiğinden iptaline karar verildiğini, kat irtifaklarının davalı arsa malikleri adına kurulduğunu ve tapu devrinin yönetimin keyfine bırakıldığını ileri sürerek, ... 847 ada 8 parsel de kayıtlı A Blok 2 nolu bağımsız bölümün davalı arsa malikleri adına olan kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, tapu maliki olmadıklarından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, ... Konut Yapı Kooperatifi ile 14.07.1994 tarihinde kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzaladıklarını, karşı tarafın sözleşmeden doğan haklarını 12.09.2004 tarihinde davalı kooperatife devrettiğini, sözleşmede teslim tarihinin 01.10.1997 olarak kararlaştırıldığını, ek süreler tanınmasına rağmen işin tamamlanamadığını, açılan davalarda tazminat kazandıklarını ve sözleşmenin feshine karar verildiğini ve müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğinisavunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalının şartlı üyelerden olduğu, kendisine özgülenen dairenin bulunduğu bloğun tamamlandığı, fiilen kullanıldığı, diğer üyelerin tapularının verildiği, davacının da sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirdiği, tapusunun verilmemesinin haklı bir nedeni bulunmadığı, arsa maliklerine karşı açılan davada haklı bulunduğu, fakat kooperatifin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmadığı, davanın münhasıran tapu iptali ve tescil istemini içerdiği, bu nedenle kooperatife husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile arsa malikleri yönünden davanın kabulüne, kooperatif yönünden ise husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı Kooperatif ve ... vekilleri ile davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı vekilinin temyizi yönünden:
Dava, kooperatif ortağının kooperatife karşı olan yükümlülüklerini yerine getirdiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava kooperatif ortaklığından kaynaklandığına göre husumetin zorunlu olarak kooperatife karşı yöneltilmesi gerekmektedir. Zira davacı, ortaklığını ve ortaklığa bağlı olarak parasal yükümlülüklerini ../..
yerine getirdiğini ispat etmedikçe kendisine tapu devrinin yapılmasını isteyemeyecektir. Bu nedenlerle eldeki davada kooperatifin davalı sıfatı bulunduğu halde, kooperatife husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile, davalı Kooperatif yönünden, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davalı Kooperatif ve ... vekillerinin temyizine gelince:
Davanın niteliği dikkate alındığında,
Kural olarak, arsa malikleri ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davacı ortak taraf olmadığından ve arsa maliklerince davacı ortağa karşı bağımsız bir taahhüt altına girilmediğinden, davacının arsa sahiplerine karşı doğrudan dava açması mümkün değildir. Yine yüklenici konumunda olan kooperatifin, arsa sahiplerinden tapu talep edebilmesi sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Ortakların da kendilerine tahsis edilen konutun mülkiyetini isteyebilmeleri, genel kurullarda kararlaştırılan ve geçerliliğini koruyan parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaları halinde mümkündür. Öte yandan, yukarıda belirtildiği üzere, ilke olarak kooperatif ortağının arsa sahiplerine doğrudan dava açma hakları bulunmasa da tüm dairelerin arsa sahipleri adına tescilinin ardından, kooperatifin edimlerini yerine getiren ortakları için arsa sahiplerinden tapu devrini istemesi şeklinde bir uygulama benimsenmiş ise arsa sahiplerine husumet yöneltilebileceği kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı ..."ın, 14.07.1994 tarihli sözleşmeyi, işin yüklenici tarafından süresinde yapılmadığı gerekçesiyle feshettiği, fakat fehse rağmen dava konusu dairenin de bulunduğu 847 ada 8 parsel üzerindeki inşaatların tamamlandığı, kooperatif ile tarihsiz bir tasfiye protokolü imzalandığı, kooperatifin istemi üzerine arsa sahiplerinin tapuda devir yaptıkları tespit edilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davacı ortağın kooperatifte, şartlı ortak olduğu da gözetilerek, şartlı ortaklardan alınması gereken ödemeler yönünden parasal yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, arsa sahibi ile kooperatif arasındaki sözleşme ve uygulamalara göre davacı tarafından tapusu istenilen dairenin kooperatife bırakılacak dairelerden olup olmadığı, edimlerini yerine getiren ortaklara kooperatifin istemi üzerine arsa sahiplerince tapuda devir yapılması yönünde bir uygulamanın benimsenip benimsenmediği, böyle bir uygulamanın benimsenmiş olması halinde devirlerde tasfiye protokolüne uyulup uyulmadığı, Kooperatifler Kanunu"nun 23.maddesine göre kooperatifin ortaklar arasında eşitlik ilkesine uygun davranmak zorunluluğu bulunduğundan, diğer ortaklara hangi şartlarda tapu devrinin yapıldığı hususlarında, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, kooperatif defter kayıt ve belgeleri üzerinde kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılıp rapor alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına, (2)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Kooperatif ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, bu davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.