Esas No: 2021/1346
Karar No: 2022/5882
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1346 Esas 2022/5882 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1346 E. , 2022/5882 K.Özet:
Davacı, müvekkilinin FİT ibareli markalarının sahibi olduğunu ve davalının \"FİTOS+şekil\" ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, bu başvurunun reddi için itirazda bulunduklarını ancak itirazlarının reddedildiğini ileri sürerek davayı açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacının markaları ile davalının başvurusu arasında iltibas olmayacağına ve davacının taleplerinin reddedilmesine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi de yapılan istinaf başvurusunu reddetmiştir. Temyiz başvurusu üzerine Yargıtay, istinaf kararını onamıştır.
Kanun maddeleri:
- 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi: Ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı markaların tescili için gerekli şartları belirler.
- HMK'nın 353/b-1 maddesi: İstinafın esastan reddi için gerekli şartları belirler.
- HMK'nın 370/1. maddesi: Temyiz isteminin reddi kararının verilmesi halinde Yargıtay'ın vereceği kararın kanun yoluna ili
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.03.2019 tarih ve 2018/75 E- 2019/102 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.11.2020 tarih ve 2019/592 E- 2020/1034 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin FİT ibareli 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri içeren 2007/32835; FİT ibareli 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri içeren 2013/60855; FİT İNDEKS ibareli 29, 30 ve 32. sınıf ürünler ile 35.sınıf hizmetleri içeren 2013/29479; FİT İNDEKS ibareli 29, 30 ve 32. sınıf ürünler ile 35.sınıf hizmetleri içeren 2013/29468; FİT X ibareli 29 ve 30.sınıf ürünler ile 35.sınıf hizmetleri içeren 2013/32392; FİT ibareli 29, 30 ve 32.sınıf ürünleri içeren 2000/4524 (Müddet) sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının "FİTOS+şekil" ibareli, 30, 35 ve 39.sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2017/05577 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni'nde ilân olunduğunu, bunun üzerine başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kötüniyetli başvurunun tescilinin müvekkilinin FİT esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, itibar ve ayırt edici karakterine zarar vereceğini ileri sürerek, TPMK YİDK'nın 29.12.2017 tarihli ve 2017/M-11253 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescili halinde markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili markası ile davacı markalarının karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, her iki markanın farklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, ve tüm dosya kapsamına göre; davacının markalarının FİT; FİT; FİT İNDEKS; FİT İNDEKS; FİT X; FİT esas unsurlu oldukları, davalının 2017/5577 sayılı başvurusunun kapsamında bulunan 30, 35 ve 39.sınıf ürün ve hizmetlerin, davacının markalarının kapsamında yer alan ürün ve hizmetlerle aynı türden olduğu, davacının FİT; FİT; FİT İNDEKS; FİT İNDEKS; FİT X; FİT ibareli markalarıyla davalının "FİTOS+şekil" ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak genel izlenimde ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, zira markaların bir bütün olarak korunabileceği, karşılaştırma esnasında tescilli marka ile başvuru konusu işaretin parçalara ayrılarak incelenmesinin ve iltibasın bulunup bulunmadığının mücerret bir parçaya bağlı olarak yapılmasının mümkün bulunmadığı, davalı markasında FİT ibaresinin yalnız bulunmadığı, "FİTOS+şekil" ibaresinin bütün olarak bulunduğu, "fit" ibaresi ile özgün biçimde yazılmış "os" ve "şekil" ibare ve şekillerinin ayrılmaz biçimde birleştirildiği ve yeni, önceki anlamlarından arınmış tamamen farklı bir görsel, sescil ve anlamsal etki bırakan yeni bir işaret oluşturulmuş bulunduğu, başvuru konusu işaretin davacı markalarını sunan işletmeyle idarî ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçimde bir algılama oluşturmasının mümkün olmadığı, başvurunun kötüniyetli olduğunu gösterir bir emare bulunmadığı, tanınmış markaların da ancak iltibas yaratacak derecede benzerlerine karşı korunabileceği, başvurunun davacının markalarıyla benzer olmadığından davacının markalarınının tanınmış olmasının sonuca etkisinin bulunmadığı, sunulan mahkeme kararlarındaki işaretlerin işbu davadaki işaretten farklı olması, onların FİT ibareli başvurularla ilgili bulunması, yargılama konusu başvurunun ise FİT değil "FİTOS+şekil" ibaresini içermesi sebebiyle bu davada bağlayıcı olmalarının olanaksız bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; her ne kadar mahkeme kararında bilirkişi raporu alındığı yazılmış ise de bu yanlışlığın her zaman giderilebilecek maddi hata niteliğinde olduğu, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre "FİTOS+şekil" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "FİT" asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira başvuruda "FİT" ibaresinin öne çıkarılmayıp, bir bütün olarak "FİTOS" ibaresine ve özgün bir şekil unsuruna yer verildiği, bu farklılığın da başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağladığı, dolayısıyla mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.