Esas No: 2011/4782
Karar No: 2012/3728
Karar Tarihi: 29.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/4782 Esas 2012/3728 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davacı Kooperatif vekilince duruşmalı, asıl davanın davalısı ..., davalı karşı davacı ..., asıl davanın davalılarından ... ile ... vekillerince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı S.S. ... Kon. Yap. Koop. vekili Av. ... ile bir kısım davalılardan ..., ... ve vekili...., davalı..., ... vekili ..., davalı ... İnş. Taahhüt. Tic. Ltd. Şti. vekili Av. ..." ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Asıl davada davacı kooperatif vekili, davalı şirketin 26.04.2006 tarihinden önce müvekkili kooperatifin inşaatlarını yapan yüklenici firma, diğer davalıların ise müvekkili kooperatifin eski yöneticileri olduğunu, müvekkili kooperatif ile yüklenici arasında temel ve üstyapı inşaatları için 1998 ve 2002 yıllarında keşif bedeli belirlenerek iki sözleşme yapıldığını, davalı yöneticilerin inşaatın yapımını ve hakedişlerin düzenlenmesini beklemeksizin kooperatife ait çekleri miktar ve tarih hanesi boş şekilde imzalı olarak yüklenici şirkete verdiklerini, bu şekilde yüklenici şirket müdürünün nedensiz yere müvekkilinin banka hesaplarından 278.745,42 TL çekerek zimmetine geçirdiğini, ayrıca yasa gereği konut yapı kooperatiflerinde %1 oranında KDV ödenmesine rağmen hak edişlerde bu oranın %18 olarak gösterilmek suretiyle 528.643,86 TL, yapılan ödemelerden kesilmesi gereken %5 oranındaki stopajın kesilmemesi nedeniyle 92.983,48 TL kooperatif zararının oluştuğunu, yükleniciyle yapılan sözleşmede yapılan özel imalatlara ilişkin hükümler bulunmasına rağmen yapılan imalatlar için fazladan 405.882,50 TL ve hak ediş karşılığı olmaksızın şirket yöneticisinin kooperatife ait çeklerle şirketin şahsi borcunu ödemesi nedeniyle kooperatifin 105.000,00 TL zarara uğratıldığını ileri sürerek, toplam 1.411.255,26 TL" nın bankalardan çekilme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı, birleşen davada davacı ... Taah. Ltd. Şti vekili, müvekkiline, yaptığı iş karşılığı hak edişler onaylanıp kesinleştikten sonra vadesi ve miktarı yazılı çeklerle ödeme yapıldığını, davalı kooperatifin ödemeleri zamanında yapmaması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, yapılacak hesaplamada müvekkilinin alacaklı olduğunun anlaşılacağını savunarak, davanın reddini istemiş, birleşen davada ise, müvekkili ile davalı kooperatif arasındaki sözleşmedeki ilk projeye göre 293 m2 villa inşaatı yapılması belirlenmişken sonradan kooperatif yönetiminin istemleri doğrultusunda her bir villanın 455 m2 olarak yapıldığını, yapım sürecinde villaların alanlarının büyütülmesi nedeniyle villaların lüks sınıfa dahil olduğunu, sözleşmeye göre hak edişlerin bayındırlık birim fiyatlarına göre belirleneceğinin belirtilmesine rağmen inşaatların hangi sınıfa girdiğinin belirtilmemesi ve 3/a sınıfına göre müvekkiline eksik ödeme yapıldığını, hak edişin 4/a sınıfına göre hesaplanması halinde ise müvekkilinin alacaklı olduğunu ileri sürerek, şimdilik 50.000,000 TL’ nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve...vekili, müvekkillerinin genel kurulca ibra edildiklerini, davanın usulüne uygun açılmadığını, yapılan harcamalardan daha fazla imalat yapıldığını, istemin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin 20.12.2003 tarihinde ortaklıktan ayrıldığını, yöneticilik yaptığı dönemde kooperatifi temsil ve ilzama yetkisinin bulunmadığını, müvekkilinin görev yaptığı dönemde yapılan ödemelerin avans olarak verildiğini kesin hak edişlerin yapılmaması nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, müvekkillerinin yöneticilik yaptığı dönemde kooperatifi basiretli bir tacir gibi yönettiklerini ve kooperatifin zararının bulunmadığını, müvekkillerinden Sedat"ın ilk sözleşmenin imzalandığı tarihte kooperatifin yöneticisi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalılar ... ve .... vekilinin zamanaşımı defi"ini süresinde ileri sürmediği, davacı kooperatifin yükleniciye 219.514,77 TL fazla ödeme yaptığı, birleşen davanın davacısı şirket tarafından yapılan imalat değerinden kooperatifçe yapılan ödemelerin fazla olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 219.514,77 TL"nin asıl davadaki davalılardan dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline, asıl davadaki fazlaya ilişkin istemin ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davadaki taraflar ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- Asıl dava, kooperatif eski yönetim kurulu üyeleri hakkında açılmış sorumluluk davası ve yükleniciye yapılan fazla ödemelerin yükleniciden tahsili istemine, birleşen dava ise, yüklenicinin yaptığı fazla işler bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, teknik bilgiyi gerektiren uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmiş ise de, yapılan inceleme hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi taraf vekillerinin sonuca etkili olabilecek nitelikteki itirazlarının karşılanması için ek rapor alınmamış, hükme esas alınan ek raporun üstün tutulma nedenleri kararda gösterilmemiş, raporları arasındaki, inşaatın gerçekleşme oranıyla ilgili çelişki giderilmemiş, sözleşme dışı yapıldığı iddia edilen imalatlarla ilgili yeterli araştırma yapılmamıştır. Asıl davada davacı kooperatif ile yüklenici arasında, kooperatife ait konutların altyapı ve üstyapı işlerinin yapılması için 1998 ve 2002 yıllarında iki adet sözleşme yapıldığı
konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, yüklenicinin yaptı imalatların sözleşmeye uygun olup olmadığı, yükleniciye fazladan ödeme yapılıp yapılmadığı, kooperatif parasının dayanaksız ve haksız şekilde, yönetim kurulunca yüklenicinin kullanımına terk edilip edilmediği, yöneticilerin kooperatifin zararına neden olup olmadıkları veya yüklenicinin yaptığı imalatlar nedeniyle kooperatiften alacaklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Kooperatif ile yüklenici şirket arasında sözleşme bulunduğundan yapılan iş ve yapılması gereken ödemelerin bu sözleşme hükümlerine göre tespit edilmesi gerekir. Yüklenici tarafından sözleşme dışında bir iş yapılmış ise Borçlar Kanunu’nun 410 vd. maddelerine göre değeri yapıldıkları tarihteki serbest piyasa fiyatları üzerinden belirlenmelidir. Yüklenicinin dışarıdan alarak inşatta kullandığı mal ve hizmetler için ödediği katma değer vergisi, kendi yaptığı imalatlar yönünden ise %1 oranında KDV uygulanarak yapılan işin değeri kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Yapılan iş nedeniyle fazla veya eksik bir ödeme yapılıp yapılmadığı da saptandıktan sonra, davacı kooperatifin diğer zarar kalemleri yönünden inceleme yapılarak, yöneticilerin kooperatifi zarara uğratıp uğratmadıklarının belirlenmesi için, mahkemece, başka bir bilirkişi kurulundan, her iki raporu değerlendiren, tartışan, itiraz noktaları üzerinde yeterince duran, çelişkiyi gideren ve denetime elverişli, varsa her bir yöneticinin görev yaptığı ve sorumlu olduğu dönemdeki zararı ayrı ayrı belirleyen yeni bir rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2- 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu" nun 62. maddesi ve aynı yasanın 98. maddesinin yollamasıyla TTK‘nun 336. maddesi hükmüne göre yönetim kurulu üyeleri, ortaklık anasözleşmesinin ve yasanın kendilerine yükledikleri görevleri kasden veya ihmalen yapmayarak kooperatifi zarara uğratmaları halinde meydana gelen zarardan müteselsilen sorumludurlar. Ancak yöneticilerin, görevde olmadıkları dönemde meydana gelen zararlardan sorumlu tutulmaları söz konusu olamayacağından her bir yöneticinin görevde olduğu dönemin belirlenmesi suretiyle bu dönemde meydana gelen zarar nedeniyle diğer yöneticilerle birlikte müteselsilen sorumlu tutulması, görevde olmadığı döneme ilişkin zarardan ise sorumlu tutulmaması gerekirken, bu yöne ilişkin bir inceleme yapılmaksızın davalı yöneticilerin tüm zarardan müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değildir.
3- Bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı olan yönetim kurulu üyelerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, vekili yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar lehine takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin birbirlerinden alınarak yekdiğerine verilmesine, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, 29.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.