Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3804 Esas 2022/5889 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3804
Karar No: 2022/5889
Karar Tarihi: 14.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3804 Esas 2022/5889 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, borcunu ödediği halde davalının bedelsiz kalan bonoya icra takibi başlatması nedeniyle tazminat talebiyle dava açmıştır. Dairemiz bozma ilamına uyulasıyla yapılan yeniden yargılama sonucunda, taraflar arasında anlaşma olduğunun ve takipten vazgeçildiğinin belgelerle tespit edildiği için davanın konusuz kaldığı ve davalının yargılama giderleriyle sorumlu olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Tüm temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu (m. 157-159, 176-178)
11. Hukuk Dairesi         2021/3804 E.  ,  2022/5889 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15.09.2020 tarih ve 2019/9 E. - 2020/520 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davacı arasında 12.800,00 TL bedelli bonoya dayanan kambiyo ilişkisi olduğunu, müvekkilinin bu borcun 7.800,00 TL'lik kısmını 30/11/2012 tarihinde, kalan 5.000,00 TL'lik kısmını ise 05/12/2012 tarihinde banka aracılığı ile davalıya ödediğini, davalının bedelsiz kalan bonoyu icra takibine koyarak kötü niyetli davrandığını ileri sürerek, takibe konu bonodan dolayı müvekkilinin borcu olmadığının tespiti ile %20'den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkiline olan borcundan dolayı Konya 3. İcra Müdürlüğü dosyası ile takip yapıldığını, bu takibe ilişkin iki adet senet alındığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dairemiz bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; davalı vekilinin 27/10/2014 tarihli davaya cevap dilekçesi ile taraflar arasında anlaşma olduğu, akabinde davalı tarafça icra takibinden vazgeçildiği şeklindeki beyanı, davalı alacaklı vekilinin icra dosyasına vermiş olduğu 19/09/2014 tarihli feragat dilekçesi, icra müdürlüğü tarafından dosyamıza gönderilen cevabi yazı ile takipten vazgeçildiğinin bildirilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, davanın konusuz kaldığı, ayrıca davalı taraf icra dosyasından feragat edildiğini dava tarihinden sonra icra dosyasına bildirdiğinden dolayı dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ile sorumlu olduğu gerekçesi ile, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara