Esas No: 2012/306
Karar No: 2012/3723
Karar Tarihi: 28.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/306 Esas 2012/3723 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının butlanının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin 05.04.2009 tarihli genel kurulunun 10. maddesinde " 30.06.2009 tarihine kadar ödediği şerefiye ve gecikme bedelleri için katılım payları hariç bir dairenin maliyeti olan 42.000,00 TL"yi tamamlayan üyelerin tapularının verilmesi, tapularını alan üyelerin kooperatifçe alınan krediden dolayı uğrayabilecekleri zararın kooperatif tasfiye kurulunca ve tapularını almayan üyelerce karşılanması .." kararı alındığını, müvekkillerinin bir dairenin maliyeti olan 42.000,00 TL"yi ödeyip tapularını aldığını ve kooperatife herhangi bir borçları kalmadığını, ancak 26.02.2011 tarihli genel kurulun 6. maddesinde 05.04.2009 tarihli genel kurulun 10. maddesi yok sayılarak tüm üyelerden 7.120,00 TL alınması yönünde karar alındığını ileri sürerek, 26.02.2011 tarihli genel kurulun 6. maddesinin mutlak butlanla geçersiz olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların iptalini istedikleri genel kurula katıldıkları, Kooperatifler Kanunu"nun 53. maddesi gereğince kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirtmedikleri, kooperatifin 05.04.2009 tarihli genel kurulda tasfiye sürecine sokulduğu, kooperatif anasözleşmesinin 86/9. maddesine göre gayrımenkul satışının görüşüleceği toplantılar hariç tasfiye süresince yapılacak genel kurullarda toplantı nisabının aranmayacağı, davacıların davasında haksız olduğu, genel kurul toplantısının iptalini gerektirir bir neden bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif genel kurulunda alınan kararın mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın redine karar verilmiş ise de, karar eksik incelemeye ve yanılgılı nitelendirmeye dayanmaktadır.
Kooperatifin en yetkili organı genel kuruldur. Genel kurulda hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararlar alınabileceği gibi daha önce alınan ve uygulanan kararların değişen koşullar ve eşitlik ilkesi gerektirdiğinde, değiştirilmesi mümkün ve geçerli olup, bu durumda kazanılmış hakların ihlalinden sözedilemez. Aksi halde, bu ilkelere uyulmadan alınan sonraki genel kurul kararı, kazanılmış hakları ihlal edeceğinden yok hükmündedir. Yok hükmünde olan kararlar baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlik olanağı bulunmayan kararlardır. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. Kazanılmış haklara ilişkin ihlalin varlığının belirlenmesi halinde yokluğun tespitine karar verilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle davacıların dayandığı 05.04.2009 tarihli genel kurul toplantısının 10. maddesinde alınan kararın, karar içeriğindeki şartları taşıyan tüm üyelere uygulanıp uygulanmadığı araştırılıp, uygulanmış olması durumunda 26.02.2011 tarihli genel kurulda alınan kararın, 05.04.2009 tarihli genel kurulda alınan kararın uygulanması ile oluşan kazanılmış hakları etkileyip etkilemeyeceği değerlendirilmeli; 05.04.2009 tarihli genel kurulda alınan kararın hiç bir üye için uygulanmamış olması halinde 26.02.2011 tarihli genel kurul kararlarının tüm ortakları bağlayacağı da gözönünde bulundurularak, yukarıda belirtilen ilkeler kapsamında kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi seçilip, kooperatif defter, kayıt, belge ve genel kurul kararları üzerinde inceleme yaptırılarak, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınmak suretiyle, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.