Esas No: 2021/3409
Karar No: 2022/5928
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3409 Esas 2022/5928 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3409 E. , 2022/5928 K.Özet:
Davacı, davalı şirketin kötüniyetli olduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ve davalının tazminatla cezalandırılmasını talep etmiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak mahkeme kararının gerekçesi açıklanmadığından ve Anayasa ile HMK'nın belirtilen unsurları ve gerekçeyi içermemesi nedeniyle karar bozulmuştur. Kanunlar ise HMK'nın 297. ve 298. maddeleri ve Anayasa'nın 141. maddesinin 3. fıkrasıdır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04.12.2020 tarih ve 2020/327 E. - 2020/717 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin, dava dışı Denizman Gemicilik A.Ş nam ve hesabına düzenlenmiş bir kısım faturalara dayanarak davacı aleyhine icra takibi yaptığını, icra dosyasına sunulan taahhütname kapsamındaki borcun ödendiğini, taahhüt edilen borcun kapsamına girmeyen ve taahhüt tarihinden çok sonra düzenlenen faturalara dayalı takip yapan davalının kötüniyetli olduğunu, talep edilen akdi tazminat ve cezai şartın dayanağı bulunmadığını, sözleşme ile aylık %2 oranında faiz talep edilmesinin de fahiş olduğunu ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, gemilere yakıt temin eden müvekkili şirketten, davacının yetkilisi olduğu dava dışı Denizman Gemicilik A.Ş'nin donatanı olduğu gemiye yakıt satın aldığını, fatura bedeli ödemelerinde aksaklık meydana gelince davacının, vadesi gelmiş borcun ödenmesi ve bundan sonra doğacak borçların ödenmesine ilişkin iki adet taahhütname verdiğini, bu taahhütnameler ile davacının, borçtan dava dışı şirket ile birlikte şahsen sorumlu olduğunu kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Buna göre; mahkeme kararları, asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, incelenen maddi ve hukuki olayın özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçelerin neler olduğu hususlarını ihtiva etmelidir. Anayasa'nın 141. maddesinin 3.fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Dolayısıyla gerekçe, bir hükmün olmazsa olmaz unsurudur. Taraflar, ancak kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabilirler. Ayrıca, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da Yargıtay incelemesi sırasında gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay incelemesi ancak bir kararın somut olaya uygun gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir.
Somut olayda, mahkemece davanın reddi kararının gerekçesi açıklanmadan hüküm kurulmuş olup, Anayasa ile 6100 sayılı HMK'nın 297. ve 298. maddelerinde belirtilen unsurlardan ve gerekçeden yoksun karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu bakımdan bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.