Esas No: 2021/3464
Karar No: 2022/5892
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3464 Esas 2022/5892 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3464 E. , 2022/5892 K.Özet:
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davanın temyiz duruşması sonucunda, 2021/63 K. sayılı karar bozuldu. Davanın konusu, borç para alınması ve boş senet verilmesi sonucu senedin icra takibi için kullanılmasıydı. Mahkemeler, senedin kambiyo vasfını haiz olmadığını belirterek davayı kabul ettiler. Ancak dava dosyasındaki görüşme sonucunda, borç para alındığı noktasında davacının kabulünde olduğu ve bu noktada davanın reddedilmesi gerektiği sonucuna varıldı.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu
- Türk Ticaret Kanunu
- Türk Ceza Kanunu
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.01.2021 tarih ve 2016/449 E. - 2021/63 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ödünç aldığı para karşılığında dava dışı...e boş senet verdiğini, müvekkilinin borcunu ödemiş olmasına rağmen...in söz konusu senedi iade etmediğini ve devamında...in sigortalı çalışanı olan davalı ... tarafından bu senede dayalı olarak müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ancak senedin vade tarihinde tahrifat yapılmış olması nedeniyle kambiyo vasfını haiz olmadığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli temlik alan olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, senedin düzenlenmesi ile ilgili tefecilik suçundan Bursa 15.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/467 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesi sanık ... ve sanık ... hakkında tefecilik suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği, davacının bu senet nedeniyle davalı ...'ye borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, temlik alan davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre temlik alan davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamında yapılan incelemede Bursa 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/467 E. 2014/455 K. sayılı dosyasında sanıklar ... ve ...’nin iştirak iradesi altında mağdur ...'a ödeme tarihindeki has altın (24 ayar) kuyumcu satış fiyatı üzerinden altın satışı yapılmış gibi senet alınıp karşılığında sanki mağdurdan hurda altın alınıyormuş gibi kuyumcu alış fiyatı üzerinden ödeme yaparak ve ödenen miktarın üzerinde senet alarak aradaki fark kadar faiz kazancı elde etmek sureti ile ödünç para vererek tefecilik suçunu iştiraken işlediklerinin sabit olduğu, sanık...in ödünç, faizle mağdura borç verdiği para karşılığında alınan 335.000,00 TL bedelli senede alacaklı olarak çalışanı ...'nin ismini yazması ve senedin bu sanık tarafından icraya tahsil için verilmesinin sanık ...'nin atılı suça bilerek iştirak ettiğinin delili olduğu, sanıklara atılı suçun sabit olduğu gerekçesiyle kurulan mahkumiyet hükmünün Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 2020/1859 E. 2020/1605 K. sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlık bakımından kambiyo senedine bağlı mücerretlik durumu ortadan kalktığı için uyuşmazlığın temel ilişki çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Davacı ...’ın kabulünde olduğu üzere davacı, dava dışı ...’den 45.000.-TL tutarında borç para aldığını ikrar etmiştir. Her ne kadar bu parayı iade ettiğini iddia etmiş ise de bu iddiasını ispat etmiş değildir. Ceza mahkemesinin kabulüne göre de dava ve takip konusu senet hem ana para hem de faize ilişkin olup fahiş faiz talebine ilişkin kesimi bakımından kurulan hüküm yerinde ise de ana para bakımından davacının ödeme savunmasını ispat edememesi karşısında kurulan hüküm yerinde değildir. Davacının aldığını ikrar ettiği miktar bakımından davanın reddi gerekirken davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de karar başlığında davalı olarak alacağı temlik etmiş olan ... ve alacağı temlik alan ... davalı olarak gösterilmiş olmasına rağmen hüküm bölümünde asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine şeklinde infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temlik alan davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle temlik alan davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...'e iadesine, 15/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.