Esas No: 2012/1340
Karar No: 2012/3715
Karar Tarihi: 28.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1340 Esas 2012/3715 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin ödenmeyen alacaklarından dolayı davalılar aleyhine birçok icra takibi yapmalarına rağmen takiplerin sonuçsuz kaldığını, son olarak da davalılar aleyhine iflas yoluyla icra takibi yaptıklarını, haksız itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın kaldırılmasını ve ödemelerini tatil eden davalıların iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı tarafın aynı alacak için iki ayrı icra takibinde bulunduğunu, icra takiplerinin davalı şirket ile davalı ... aleyhinde yapıldığını, diğer davalılar hakkında takip bulunmadığından bu davalılar yönünden davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davalı şirketin merkezi ... olduğu halde takip yapılan İstanbul İcra Müdürlükleri"nin yetkisiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı tarafça davalılar ... ve davalı şirket aleyhine vadesi gelmiş bonolardan kaynaklanan alacağın tahsili için iflas yoluyla takip yapıldığı, davalı-borçluların ödeme emrine süresinde itiraz ettikleri, davanın yasal süresinde açıldığı, iflasa tabi olan davalıların depo emrine uymadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş."nin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, iflas yoluyla takipte itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı tarafça, davalı şirket dışında yönetim kurulu başkan ve üyeleri olan gerçek kişi davalıların da iflasına karar verilmesi talep edildiğine göre, mahkemece bu davalılar hakkında kazanılmış haklar da gözetilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, İİK"nun 176. maddesi yollamasıyla 158. madde gereği yargılama yapılıp, 158/2. maddesi uyarınca davalı-borçlu şirkete usulüne uygun olarak depo emri tefhim ya da tebliğ ile ilgili bu yasal gereklilik yerine getirilmeden iflasına karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.