Esas No: 2022/1097
Karar No: 2022/5949
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1097 Esas 2022/5949 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1097 E. , 2022/5949 K.Özet:
Davalı ve davacı arasındaki sözleşmede davalının davacıya olan borcu ile ilgili alacak davası açılmıştır. Mahkeme önceki kararını bozarak, davalının davacıya olan bakiye alacağına yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirtmiştir. Karar düzeltme istemi üzerine, mahkeme kararında yapılan yanlışlığın giderilmesi için karar değişikliği yapılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanun’un 16. maddesi gereğince mahkeme kararı düzeltilerek onanmıştır.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi
- 5236 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi
- 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanun’un 16. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 01.11.2018 gün ve 2015/334 - 2018/405 sayılı kararı onayan Daire'nin 16.12.2021 gün ve 2021/1937 - 2021/7208 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında imzalanan 20.02.2007 tarihli sözleşme uyarınca davacının imal edip davalıya sattığı makineler ile sözleşme dışında davalıya yapılan ilave işlerin bedeli olarak davacının toplam 388.781,68 TL alacağı olduğunu, davalının ise toplam 182.500,00 TL ödeme yaptığını, davacının bakiye fatura alacağı olan 206.281,68 TL'nin tahsili için başlattığı icra takibine davalının takip konusu faturaları ödediğini beyan ederek itiraz ettiğini, ancak davalının ödemeye ilişkin bir belge sunmadığını iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 20.02.2007 tarihli sözleşme uyarınca 260.000,00 TL bedelinde mal için anlaştıklarını, sözleşme dışında yapılan ilave bir iş olmadığını ve sözleşme uyarınca davacıya 184.500,00 TL ödendiğini, davacının bazı ürünleri sözleşmeye uygun teslim etmemesi nedeniyle davalının bu ürünleri dava dışı Uğur Makine'den almak zorunda kaldığını ve dava dışı firmadan alınan ürün bedelinin hesaptan düşülerek bir kısım faturanın davacıya iade edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, tarafların ticari defterlerinde kayıtlı faturalara ilişkin ödeme makbuzlarının incelendiği, neticede davacının davalıdan 123.987,30 TL bakiye alacağının kaldığı, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 123.987,30 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının %20 icra inkar tazminat talebinin alacak yargılamayı gerektiğinden ve likit olmadığından reddine dair hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davaları takiple sıkı sıkıya bağlıdır. Davaya konu Sapanca İcra Müdürlüğü’nün 2011/473 Esas sayılı takip dosyasında takip konusu alacağa yasal faiz işletilmesi talep edilmiştir. Mahkemece bu husus gözetilerek itirazın iptaline karar verilen 123.987,30 TL alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken avans faizi işletilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, tek başına bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.12.2021 tarih, 2021/1937 Esas ve 2021/7208 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.12.2021 tarih, 2021/1937 esas ve 2021/7208 karar sayılı ilamının kaldırılmasına, hüküm fıkrasının “1” nolu bendinde yer alan “alacağın takip tarihinden itibaren avans faizinin işletilmesine” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine” kelime dizisinin eklenmesi suretiyle hükmün değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 15/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.