Esas No: 2021/1347
Karar No: 2022/5915
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1347 Esas 2022/5915 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1347 E. , 2022/5915 K.Özet:
Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir kararın istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi kararın kabul edildiğine dair bir karar verdi. Ardından bu kararın temyiz edilmesi istendi. Temyiz incelemesi sonucu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen nihai kararın usul ve yasaya uygun olduğuna karar verildi ve temyiz istemi reddedildi. Bu kararla birlikte HMK'nın 355 vd. maddeleri ile HMK'nın 369/1. ve 371. maddeleri de tartışıldı. Kanun maddeleri hakkında detaylı bilgi verilmedi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05.07.2018 tarih ve 2017/356 E. - 2018/247 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 04.11.2020 tarih ve 2019/90 E. - 2020/924 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ... tarafından 2016/06224 başvuru numarası ile 24.10.2016 tarih ve 255 no’lu Endüstriyel Tasarımlar Bülteni’nde yayınlanmış olan tasarımın yenilik vasfına haiz olmaması ,yenilik ve ayırt edici özelliklerinin bulunmaması nedeniyle yapmış oldukları itirazlarının, TPMK YİDK tarafından 2017/T-490 sayılı kararı ile reddedildiğini, davalı tasarımının müvekkili tarafından 2005 yılından beri kamuya sunulmuş olan tasarımı ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davalının tescilini talep ettiği 4 nolu şişe tasarımın aynısı çok daha önceden müvekkili tarafından üretilip satışa sunulduğundan tescili talep edilen 4 nolu tasarımın hiçbir yenilik unsuru barındırmadığını ileri sürerek YİDK'in 2017/T-490 sayılı kararının iptaline ve 2016 06224 /4 nolu tescillerin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporuna göre, taraflara ait ürün görselleri incelendiğinde; her iki ürün aynı yüksekliğe getirilmiş olsa dahi kesitleri açısından belirgin farklar oluştuğunun görüldüğü, öncelikle ürünlerde ağız kısmı ve kapak sisteminin farklı olduğu, davacı ürünü vidalı sisteme sahip iken davalı ürününün geçmeli olduğu, bununla beraber ağız ve boyun genişliklerinin farklı olduğu, şişeye ana karakterlerinden birisini veren omuz kısmında davacı ürünü düz bir inişe sahipken davalı ürününde gövdeye yaklaşırken iç bükey bir kırılım olduğu, gözde kısmında davacı ürünü açılırken davalı ürününde iniş düz olduğu, etek bölümüne geldiğinde temas noktalarının yüksekliklerinin farklı olduğu, Heel (insweep) kısımlarında davacı ürünü belirgin bir eğriye sahipken davalı ürünü daha tabana doğru daha düz indiği, davacı ürününde bir tabanda push-up var iken davalı ürününde push-up olup olmadığının bilinmediği, ağız, boyun, omuz, gövde ve heel kısımlarının bölünmelerinin yarattığı gövde çizgileri her iki üründe farklı olduğu, davacının dava dilekçesinde belirttiği haliyle (kesit/plan) geometrileri üzerinden yapılan değerlendirmede ve üst üste bindirilmiş görüntülerde kolaylıkla görüleceği üzere, her iki ürün bilgilenmiş kullanıcı gözünden farklı olarak algılanacağı, kaldı ki bilgilenmiş kullanıcının bu emtialar sıklıkla temas eden hipotetik bir persona olduğu, seçenek özgürlüğü üzerinden yapılan değerlendirmede somut olay üzerinden geniş seçenek özgürlüğünü kısıtlayan bazı hususların olduğu, ürünlerin aynı hacimde olup olmadıkları konusunda bir bilgi olmamasına karşın eş hacimde olacakları varsayımı üzerinden yapılacak bir değerlendirmede hacim ve perakende sunum kıstasları göz önünde bulundurulduğunda bu dar özgürlük alanında davalının belirgin farklar yarattığı, dolayısıyla her iki ürünün bilgilenmiş kullanıcı gözünden hem görsel hem dokunsal olarak farklı algılanacağı, davalıya ait 2016/06224-4 nolu tescilin davacıya 30.06.2005 tarihli 423872 kodlu çizimden bilgilenmiş kullanıcı gözünden farklılaştığı, 2016/T-490 sayılı TPMK YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davaya konu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşıdıkları, YİDK kararının iptali ve davalı tasarımının hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine duruşma açılarak inceleme yapıldığından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ilk derece mahkemesi kararının kaldırımasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.