Esas No: 2012/858
Karar No: 2012/3689
Karar Tarihi: 25.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/858 Esas 2012/3689 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı- karşı davalı ... Evleri Konut Yapı Kooperatifi vekili Av. ... ile davalı-karşı davacı...Konut Yapı Kooperatifi vekili Av. ... ve davalılardan ... Rüzgarları Konut Yapı Kooperatifi vekili Av. ...nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin, davalı ... Konut Yapı Kooperatifleri Birliğinin üyesi olduğunu, ..."nde bulunan 138 ada, 2 parsel sayılı taşınmazdaki 576m2 alanlı 2 nolu blok yerinin 1995 yılında 10.500,00 TL"ye tahsis edildiğini, tahsis sonrasında hafriyat ve temel inşaatının su basman seviyesine kadar yapıldığını, daha sonra tahsisin davalı tarafından değiştirilerek müvekkili kooperatife aynı mevkiide 104 ada, 9 nolu parsel üzerindeki iş merkezi olarak projelendirilmesi düşünülen yerin tahsis edildiğini, bu tahsis işlemi sırasında ilk tahsis yeri olan 138 ada 2 parsel sayılı taşınmaz arsa payı ve temel inşaat maliyeti 114.600 USD sayıldığını ve müvekkiline tahsis edilen yerin toplam maliyetin 407.069 USD olduğunu, arsa tahsis sözleşmesine göre davalı Birliğin arsanın tapusunu ve inşaat ruhsatını alarak müvekkiline teslim etmek zorunluluğunun olduğunu ve inşaat süresinin de 48 ay olarak belirlendiğini, ancak davalı birliğin 5 yılı aşkın bir süre içerisinde tahsisli yerin tapusunun alınmadığını ve üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmede belirlenen bedelin tamamını tahsil ettiğini, taraflar arasında aktedilen 09/07/2003 tarihli ek arsa tahsis ve taahhüt sözleşmesi gereğince davalı birliğin taahhüdünü yerine getiremediği takdirde 138 ada 2 parselde bulunan yapı adasındaki
iş merkezi arsasını müvekkili kooperatife tahsis ederken davalıya iade edilen 138 ada, 2 parseldeki 60 konut projeli yerin değeri olarak sayılan 114.600 USD ile yeniden tahsis etmeyi taahhüt ettiğini, sözleşmedeki bedelin TL karşılığı olan 155.000 TL"nin davalının hesabında durduğunu, ... İcra Müdürlüğü"nün 2001/4938 Esas sayılı takip dosyasında davalının 400.000,00 TL"nin üzerinde borcu bulunduğunu ileri sürerek, ... Mahallesi 138 ada 2 parselde bulunan 104 yapı adasındaki inşaat alanı 576 m²"lik 2 nolu blok yerinin 09.07.2003 tarihli arsa tahsis sözleşmesince belirlenen 154.600,00 USD karşılığı 155.000 TL bedel mukabilinde tapu kayıtlarının iptaline, daha sonra verilen dilekçe ile yargılama sırasında taşınmazın devri nedeniyle müdahil adına kayıtlı olan tapunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalı kooperatifin dayandığı 09.07.2003 tarihli ek arsa tahsis ve taahhüt sözleşmesinin müvekkili birlik kayıtlarında bulunmadığını, böyle bir sözleşmenin yönetim kurulunda görüşülmediğini, üst birliği borç altın sokan bir taahhüt ve sözleşme gereği için genel kurul kararının bulunmasının kanuni zorunluluk olduğunu, satış yetkisinin genel kurulun devredilemeyecek yetkileri arasında bulunduğunu, ayrıca sözleşmede geçen işyeri arsası bedeli olan 407.069 ABD doları bedelin icra dosyasına, bedel ödenmeden tahsis yapılmasının 1163 sayılı yasa gereğince mümkün olmadığını ileri sürerek, 09.07.2003 tarihli ek arsa tahsis ve taahhüt sözleşmesinin sahtelik ve geçersizlik nedeniyle yokluğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı ... Konut Yapı Kooperatifleri Birliği vekili, yetkili ve görevli mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı kooperatife 1995 yılında 138 ada 2 nolu parselde bulunan 60 dairelik bir blok konut arsasının tahsis edildiğini, hafriyat çalışmalarının yapıldığını ve temel betonun atıldığını, ancak daha sonra davacı kooperatifin isteği üzerine toplam 114.600 ABD dolarının geri verildiğini, daha sonra davacı kooperatifin talebi üzerine 104 yapı adası üzerinde bulunan 9 nolu parsel üzerindeki çarşı yeri arsasının tahsis edildiğini, bu tahsis karşılığında daha önce tahsis edilen arsa üyelik aidatı ve yatırım harcamaları tutan 114.600 ABD’nin ödenecek tutardan mahsup edilerek tahsisin yapılmasını kararlaştırdığını, davacı kooperatifin müvekkili birliğe üyeliğinin 104 yapı adası 9 nolu parselde bulunan çarşı arsası ile sürerken davacının istifa ettiğini ve bedelin tahsili için icra takibi yapıldığını, müvekkili birliğin 19.06.2005 tarihli genel kurulunda alınan karar gereği 104 yapı adası 9 parselde bulunan arsasının belirli şartlarla yeniden davacıya tahsisini, davacının ihtarnameye rağmen bu şartları yerine getirmediğini, bu nedenle icra dosyasına ödeme yaptıklarını, davacı ile hiçbir hukuki bağı kalmadığını, 09.07.2003 tarihli sözleşmenin müvekkili birliğin kayıtlarında bulunmadığını, sözleşme üzerinde bulunan kaşenin sahte olduğunu, savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Daval... Rüzgarları Konut Yapı Kooperatifi, ... ve ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davacının bu davada ileri sürdüğü sahtelik iddiasının ... 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/462 Esas sayılı dosyasında dile getirildiğini, bu sebeple bu davada ileri sürülmesinde hukuki yarar bulunmadığını, sahtecilik iddiası hakkında .... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2005/15336 esas sayılı soruşturma dosyasında yapılan inceleme sonunda takipsizlik kararı verildiğini savunarak, birleştirilen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatife karşı hiç bir şekilde akçeli yükümlülüklerini yerine getirmediği, açmış olduğu bu
dava ile davanın kabulü halinde yerine getireceğini ve talep halinde bedeli depo edeceğini beyan etmesinin hukuken korunur bir tarafı bulunmadığı, getirilen tapu kayıtlarının incelenmesinde dava konusu edilen ve davacı kooperatife tahsis edilen 138 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 783 ada 7 parsel 784 ada 9,10,23,24 parsel sayılı taşınmazlar olduğu, davacının iddia ettiği taşınmazla bir ilgisinin bulunmadığı, tahsis edilen 138 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki blok yerinin yanlış belirlenmesi veya tescilinde hata bulunmasının dava konusu olmadığı, getirilen kayıtlara göre tahsis yapıldığı belirtilen dava edilen yerin tapu kayıtlarında aynen davalı kooperatif birliği adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle, asıl davada davalı ... Konut Yapı Kooperatifler Birliği aleyhine açılan davanın reddine, ...Konut Yapı Kooperatifine karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine, mevcut durum dikkate alındığında HUMK"un186 maddesinin uygulanma yeri bulunmadığından davalılar ... ve ... yönünden mevcut kayıtlar dikkate alınarak karar ittihazına yer olmadığına, birleşen dosyada davacının iptalini talep ettiği 09.07.2003 tarihli ek arsa tahsis ve taahhüt sözleşmesinin, 1163 sayılı yasanın 42. maddesi kapsamında değerlendirildiğinde, davalı Kooperatif Birliği Genel Kurulu tarafından bu sözleşmede değinilen hususlarda alınan bir karar bulunmadığından, arsa tahsisine ilişkin sözleşmenin taraflar arasında hüküm ifade etmediği gerekçesiye birleşen davanın kabulü ile davacı ile davalılardan ... Konut Yapı Kooperatifleri Birliği ile arasında akdedildiği belirtilen 09.07.2003 tarihli arsa tahsis ve taahhüt sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı vekili ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-) Davacı vekilinin asıl dava dosyasına yönelik temyizi yönünden;
a-Asıl dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, 138 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan 104 yapı adasındaki 2 no’lu blok yerinin, davalı tarafından imzalanan protokol ile kendisine devredilmesinin kararlaştırdığını belirterek taşınmazın adına tescilini istemiştir
Usul hukukumuzda dava konusu olan mal veya hakkın üçüncü bir kişiye devredilmesi mümkündür. Dava sırasında dava konusu mal veya hakkı ( müddeabihi ) devreden tarafın o davada taraf sıfatı da kalmaz. İşte bu durumda davanın kime karşı devam edileceği HUMK’nın 186. maddesinde düzenlenmiştir. Bilindiği gibi, HUMK"nun 186. maddesi (HMK 125)uyarınca dava açıldıktan sonra taraflardan birinin dava konusunu üçüncü kişiye temlik etmesi halinde diğer taraf dilerse temlik eden taraf ile olan davasından sarfınazar ederek temlik alan kişiye karşı davasını devam ettirir ya da davasını tazminat davasına dönüştürebilir
Somut olayda, dava konusu taşınmazın yargılama sırasında davalı tarafından tapudan satış suretiyle ... Rüzgarları Konut Yapı Kooperatifine, bu kooperatif tarafından da ... ve ...’e devredildiği, davacı vekilinin 08.08.2011 tarihli dilekçesi ile davasını dava konusu taşınmazı devralan bu kişilere yönelttiği ve mahkemece adlarına tebligat çıkartılarak davaya katılmalarının sağlamasına rağmen, sadece bu kişiler hakkında hüküm kurulması gerekirken, re’sen gözetilmesi gereken HUMK 186 (HMK 125) maddesindeki usul kuralına göre işlem yapılmayıp, ayrıca ilk davalı olan S.S Megakent konut Yapı kooperatifi Birliği adına hüküm tesisi doğru olmamıştır.
b-Davacı, dava konusu taşınmazın yargılama sırasında yapılan imar değişikliği nedeniyle 779 ada 8 no’lu taşınmaz olduğunu ileri sürerek bu taşınmazın HUMK 186. maddesine göre davaya dahil edilen davalılar adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile adına .
tescilini talep etmiş, mahkemece, getirtilen tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazın imar uygulaması nedeniyle 783 ada 7 parsel, 784 ada 24,23 ve 9 no"lu parsellere, 9 nolu parselinde 784 ada 23 ve 24 nolu parsellere dönüştüğü ve bu parsellerin HUMK 186. maddesine göre davanın yöneltildiği ... Rüzgarları ile ... ve ... adına kaytlı olmadığı, davalı Kooperatif Birliği adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme karar vermek için yeterli değildir. Öncelikle, dava konusu parselin imar uygulaması sonucu 779 ada 8 nolu parsele dönüşüp dönüşmediğinin tespiti gerekir. Bu durumda mahkemece imar planı, ( davacı ile kooperatif birliği vekillerinin yargılamada ve duruşma sırasında belirttikleri görüş birliği),davacı tarafından davalılar ...Rüzgarları Konut Yapı Kooperatifi,... ve ... aleyhine açılan yolsuz tescilin iptaline ilişkin davadan önce yapılan tespit dosyasındaki bilirkişi raporu, ilgili tapu kaydının tüm geldi ve gittisi ve imar uygulamasına ilişkin tüm belgeler getirtilerek, konusunda uzman olan bir bilirkişi heyeti seçilerek mahallinde keşif yapılmak suretiyle tüm belge ve krokiler mahalline uygulanarak, dava konusu 138 ada 2 nolu parselin imar planında hangi parsele revizyon gördüğü hususunun kesin olarak açığa kavuşturulması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
... 1. Asliye hukuk mahkemesinde açılan yolsuz tescilin tespitine ilişkin 2011/759 esas sayılı dava dosyasının celpedilerek incelenmesi, sonuçlanıp sonuçlanmadığı ve bu dosyaya etkili olup olmadığı hususları üzerinde durulmadan, hüküm kurulması yerinde değildir.
d-Kooperatif üyesinin kendisine tahsis edilen taşınmazın adına tescilini isteyebilmesi için ödemelerini eksiksiz olarak yapmış olması gerekmektedir.Bu itibarla, mahkemece dava tarihi itibarıyla davacının davalı kooperatife borcunun bulunup bulunmadığının icra dosyasıyla birlikte kooperatif defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılarak, kesin olarak tespiti ile buna göre davacının tapu iptal ve tescili isteme koşullarını taşıyıp taşımadığının saptanması gerekirken, bu husus üzerinde yeterince durulmadan karar verilmesi doğru değildir.
2-Birleşen dava yönünden davalı vekilinin temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Birleşen dava, 09.07.2003 tarihli ek arsa sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, asıl davanın dayanağı olan bu ek arsa tahsis sözleşmesinin altındaki kooperatif kaşesinin sahte olduğunu, bu sözleşme ile ilgili genel kurul kararı bulunmadığını ve bu nedenle bağlayıcı olmadığını ileri sürmüş, davalı vekili ise, aksini savunmuş, mahkemece yukarıdaki gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; karar bu yönden eksik incelemeye dayalı olup, her iki kooperatifin tüm genel kurul kararlarının getirtilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda konusunda uzman olan bilirkişi heyetinden rapor alınması ve ek arsa tahsis sözleşmesinin sahte olması nedeniyle Asliye ceza mahkemesinde açılan davanın akibetinin araştırılması gerekirken ,eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetli değildir.
3- Bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı vekilinin, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın asıl davada davacı, birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı-karşı davalı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacı ve diğer davalılardan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.