Esas No: 2021/2040
Karar No: 2022/6011
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2040 Esas 2022/6011 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2040 E. , 2022/6011 K.Özet:
Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir karar TPMK tarafından istinaf edilmiş ve istinaf istemi reddedilmiştir. Bu karar daha sonra davalı TPMK tarafından temyiz edilmiştir. Olay, TPMK YİDK kararının iptali ve marka tescilin iptali, hükümsüzlüğü, sicilden terkin edilmesi istemidir. Mahkeme, markaların benzerliği ve karıştırılma ihtimali nedeniyle davanın kabul edilmesine hükmetmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b hükmü uyarınca karıştırılma ihtimalinin bulunmadığına ve davanın reddedilmesi gerektiğine karar vermiştir. Sonuç olarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kabul edilmiş ve İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesi istenmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/12/2017 tarih ve 2016/419 E.- 2017/491 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 11/12/2020 tarih ve 2019/683 E- 2020/1132 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların "KÜLTÜR" ibareli markaların sahibi olduğunu, davacıların KÜLTÜR ibaresini 41. sınıfta maruf kıldığını, davalı şirketin ise 2015/46543 numaralı "KÜLTÜR BAĞLACI" markasının 16 ve 41. mal ve hizmet sınıflarında adına tescili başvurusunda bulunduğunu, ancak markalar arasında ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olduğundan tüketiciler nezdinde iltibasın meydana geleceğini belirterek, TPMK YİDK’nın 2016-M-8694 sayılı kararının iptali ve marka tescilin iptali, hükümsüzlüğü, sicilden terkinine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili markasının "KÜLTÜR BAĞLACI" değil "Kİ KÜLTÜR BAĞLACI' ibaresinden oluştuğunu, şekil unsuru da bulundurduğunu, markanın kendi içerisinde derin bir anlam barındırdığını, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, markaların 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzer olduğu, davalı başvurusunun konusu olan işaretin davacı markaları ile 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddeleri anlamında iltibas teşkil ettiği ve taraf markaları arasında çekişme konusu bütün mal ve hizmetler yönünden KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, TPMK YİDK'nın 30/09/2016 tarih 2016-M-8694 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2015/46543 sayılı Kİ KÜLTÜRBAĞLACI ibareli markanın tescilli olduğu 16. ve 41. sınıflar tüm alt grupları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karar, davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "Kİ kültür bağlacı+şekil" ibareli başvuru ile davacıların itirazlarına mesnet "KÜLTÜR" asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira başvuruda yer alan "bağlacı" ibaresinin "kültür" ibaresine vurgu yaptığı gibi başvuruda yer verilen şekil unsurunun da algısal bir farklılık yaratmadığı gerekçesiyle davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TPMK YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
Olaya uygulanacak mülga 556 sayılı KHK'nin 8/1-b hükmü uyarınca, "Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa." hükmü uyarınca karıştırılma ihtimaline yol açabilecek şekildeki marka başvurusuna önceki marka sahibi tarafından itiraz edilmesi durumunda tescil edilmeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, TPMK YİDK kararının iptali istemi yönünden; başvuru konusu marka ile redde mesnet markaların barındırdığı "KÜLTÜR" ibaresi, eğitim, öğretim hizmetleri ile kitap ve kırtasiye gibi eğitim malzemeleri yönünden ayırt edicilik düzeyi düşük, bu nedenle de korunma düzeyi zayıf bir ibaredir. Dairemizin yerleşik uygulamalarında bu tür markalar arasındaki karıştırılma tehlikesinin yapılacak bazı ilave ve değişiklikler ile bertaraf edilebileceği kabul edilebilmekte olup, somut olayda davalının başvuru konusu markasının şekli de özgün bir yazı türünde "Kİ" ibaresinin yazımı ve devamında küçük Latin harflerle "KÜLTÜR BAĞLACI" ibaresinden oluşmaktadır. Şekil unsuru ile birlikte bütünsel olarak ele alınan başvuru konusu markanın, ortalama tüketici kitlesinde davacının "kültür" ibareli markalarını akla getirmeyeceği, aynı veya aralarında bağlantı bulunan işletmeden kaynaklandığını düşündürmeyeceği ve farklı markalar olduğunu ayırt edilebileceği dikkate alınarak 556 sayılı KHK'nın 8/1-b hükmü uyarınca karıştırılma ihtimalinin bulunmadığının kabulü ve davanın reddi gerekirken hatalı gerekçeyle Mahkemece davanın kabulü ve YİDK kararının iptaline, istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hüküm, temyiz eden TPMK lehine bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.