Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1450 Esas 2012/3681 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1450
Karar No: 2012/3681
Karar Tarihi: 25.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1450 Esas 2012/3681 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava dışı borçlunun satışa konu taşınmazının, sıra cetveline şikayet konusu yapılarak borçlunun ipoteğinin yasaya aykırı bir şekilde yedinci sıraya konulduğu iddiasıyla açılan davada, şikayet kabul edilmedi. Şikayetçinin, satış bedelinden ipotek bedelini tahsil ettiği iddiasıyla reddedilen şikayetin temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, sıra cetvelinde sıraya itiraza ilişkin olduğu belirtilmiştir. Kredi sözleşmesinin 21. maddesinde ipotekin, bankaca kullandırılan kredi sözleşmeleri, bankacılık işlemlerinden doğmuş ve doğacak borçlar vb. teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği ve bankaya olan tüm borçların teminatı olarak rehin verildiği düzenlenmiştir. İpotek senedinin kapsamı ve aidiyeti yönünden herhangi bir itiraz olmadığına göre, mahkemece, ipotek limiti gözönüne alınarak, şikayetçi bankanın takibe konu alacaklarının (borçlarının) tamamının sözkonusu ipoteğin kapsamı içinde kalıp kalmadığının tasbiti için gerekirse uzman bir bilirkişiden rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkeme kararı bu nedenle şikayetçi yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri: Kredi sözleşmesinin 21. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2012/1450 E.  ,  2012/3681 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, taşınmaz üzerinde birinci dereceden ipotek hakları olduğu ve bu nedenle sıra cetvelinde birinci sırada yer almaları gerekirken yedinci sırada yer almalarının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.
    Şikayet olunan vekili, şikayetçinin ipotek alacağı ödendikten sonra sıra cetvelinin tanzim edildiğini, şikayetçinin kredi sözleşmesine dayanan ilamsız takibe konu alacağının da ipotek dahilinde birinci sıraya yerleştirilmesi talebinin hukuka aykırı olduğunu savunarak, şikayetin reddini savunmuştur.
    Mahkemece dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; şikayetin dayandığı satışa konu taşınmaza yönelik konut kredi sözleşmesinin ilk sayfasında tarafların imzaları ve yevmiye numarası olduğu halde, 2.,3. ve 4. sayfalarda muhtelif sözleşmelerin de ipotek kapsamında bulunduğunun belirtildiği ancak imza ve yevmiye numaraları olmadığı, bu nedenle alacağın taşınmaz ipotek sözleşmesi kapsamında kalmadığı, şikayetçinin de satış bedelinden ipotek bedelini tahsil ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
    Şikayet, sıra cetvelinde sıraya itiraza ilişkindir.
    Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 21. maddesinde ipoteğin şikayetçi bankaca kullandırılan kredi sözleşmeleri, bankacılık işlemlerinden doğmuş ve doğacak borçlar vb. teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği ve bankaya olan tüm borçların teminatı olarak rehin verildiği düzenlenmiştir.
    Şikayetçinin dayandığı ipotek senedinin kapsamı ve aidiyeti yönünden herhangi bir itiraz olmadığına göre, mahkemece, ipotek limiti gözönüne alınarak, şikayetçi bankanın takibe konu alacaklarının (borçlarının) tamamının sözkonusu ipoteğin kapsamı içinde kalıp kalmadığının tasbiti için gerekirse uzman bir bilirkişiden rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara