Esas No: 2012/1822
Karar No: 2012/3660
Karar Tarihi: 24.05.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1822 Esas 2012/3660 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 08.12.2012 gün ve 2011/827 esas 2011/2424 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Asıl davada, davacı vekili, müvekkilinin dava dışı borçlu ...’den olan kredi kartı alacağının tahsili için girişilen icra takibinin kesinleştiğini ve adı geçene ait taşınmaz hisselerine haciz konulduğunu, taşınmaz hisselerinin satışından sonra ... 1"nci İcra Müdürlüğünce 07.06.2010 ve 23.06.2010 tarihli iki sıra cetveli düzenlendiğini, satış tutarlarının davalı ile dava dışı ... Vergi Dairesi arasında garameten paylaştırıldığını, artan para kalmadığından müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasına pay verilmediğini, davalının alacağının gerçek olmayıp, muvazaaya dayalı bulunduğunu, alacağı bonoya dayanan alacaklının, alacağının varlığını ve borçlu ile münasebetini ispatlamak zorunda olduğunu ileri sürerek, davalının sıra cetvelinden çıkartılmasına, çıkartılacak alacaklıya ödenecek paranın müvekkiline ödenmesine, artanın davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada ise davacı vekili, 23.06.2010 tarihli sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının alacağının, üçüncü kişilerden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde oluşturulduğunu, müvekkilinin alacağının, davalı alacağından daha önceki tarihte doğduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin davalı alacaklının takip dosyası alacağı yönünden iptaline ve adı geçene ödenmesine karar verilen alacağın, müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, her iki davaya verdiği cevapta, müvekkilinin, aradaki anlaşmaya uygun olarak, borçlunun bankalara olan borcunu ödediğini, Akbank TAŞ. ve T. Halk Bankası AŞ.’den kullandığı krediye kefil olduğunu ve bunu da ödemek zorunda kaldığını, alacağının tahsili zamanı geldiğinde, borçlunun ödeyemeyeceğini bildirmesi üzerine, takip dayanağı bonoyu aldığını, davacıların kötü niyetli olduklarını, bononun sebebe bağlı olmadığını ve alacağın muvazaaya dayanmadığını savunarak, davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükünü üzerinde bulunduran davalının, alacağının varlığını bono dışındaki delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların kabulü ile 23.6.2010 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın davacılar arasında garameten paylaştırılmasına dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 08.12.2011 tarih ve 2011/827-2424 E-K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Bu kez, davacı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı T.C. Ziraat Bankası A.Ş.vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 203,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 24.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.