Esas No: 2021/4592
Karar No: 2022/6038
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4592 Esas 2022/6038 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4592 E. , 2022/6038 K.Özet:
Davalı, müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalanan bir finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacakların ödenmemesi üzerine dava açılmıştır. Davalı borcun zamanaşımına uğradığını iddia etmiştir. Mahkeme tüm dosya kapsamına göre sözleşmenin bitiş tarihinin 18/08/2001 olduğunu ve takibin 18/11/2009 tarihinde başlatıldığını belirterek, davalının itirazının kısmen iptaline ve inkar tazminatına hükmetmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir ancak bütün temyiz itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri belirtilmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.10.2020 tarih ve 2018/608 E. - 2020/582 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile dava dışı Tekap ... A.Ş. arasında Beyoğlu 19. Noterliği’nin 08/09/1997 tarihli ve 42449 yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmesinin imzalandığını, davalının da bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmeden kaynaklanan alacakların ödenmemesi üzerine davalı aleyhine başlatılan takibe, davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, davalının borçlu olduğuna dair herhangi bir belge sunmadığını, davalıya herhangi bir ihtarname tebliğ edilmediğini, borcun doğumundan itibaren 17 yıl geçtiğinden borcun zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile dava dışı Tekap Aydınlatma San.ve Tic.A.Ş.arasında 08/09/1997 tarihli finansal kiralama sözleşmesi akdedildiği, davalının dava dışı şirketi temsilen yönetim kurulu başkanı ve müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, sözleşmede kiralananın sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihte başlamak üzere 4 yıllık süre için kiralandığının ancak 4 yıllık sürenin bitim tarihinin kira ödeme planında belirtilen son kira ödeme tarihinden önceye isabet etmesi halinde sözleşmenin bitiş tarihinin kira ödeme planında belirtilen son kira ödeme tarihi olduğunun hüküm altına alındığı, buna göre sözleşme bitiş tarihinin 18/08/2001 olduğu, icra takibinin 18/11/2009 tarihinde başlatıldığı ve takip tarihi itibarı ile 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, yine sözleşmede her türlü ihtilaflarda icra iflas ve yargı yollarında kiralayanın defter ve kayıtları, bilgisayar kayıtları ile sözleşme ve belgelerinin kati ve kesin delil olacağının belirtildiği, dava dışı şirketin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle davacı tarafından Beyoğlu 1.Noterliğinin 18/09/2008 tarih ve 95543 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile vadesi gelen borçların 60 günlük yasal sürede ödenmesi, aksi takdirde sözleşmenin fesih olunacağının belirtildiği, ihtarnamenin dava dışı şirketin sözleşmede belirtilen adresine gönderildiği ve muhatabın adresten ayrıldığı şerhi ile 25/09/2008 tarihinde iade edildiği, davacı şirketin delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde 3.951,43 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, davalının itirazının bu miktar üzerinden kısmen iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, alacak likit olduğundan inkar tazminatının yasal şartları oluştuğundan asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.