Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1707 Esas 2022/6018 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1707
Karar No: 2022/6018
Karar Tarihi: 19.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1707 Esas 2022/6018 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, spor ürünleri ve hizmetleri sunan bir şirketin, \"sporistanbulexpo\" markasının tescil edilmesine itirazının reddedilmesiyle ilgili olarak yapılan davada, İlk Derece Mahkemesi'nin verdiği kararı onamıştır. İlk Derece Mahkemesi, davacının \"Spor AŞ\" ibareli markasıyla davalının \"sporistanbulexpo\" ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak genel izlenimde ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığını belirlemiştir. Kanun maddeleri ise, 556 sayılı KHK m.7/1-b ve m.8/1-b'dir.
11. Hukuk Dairesi         2021/1707 E.  ,  2022/6018 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03.04.2019 tarih ve 2017/411 E- 2019/160 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 31.12.2020 tarih ve 2019/825 E- 2020/1251 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, kamu şirketi olan müvekkilinin, 1989 yılından beri kültür ve spor sektöründe faal olduğunu, yıllardır çok sayıda spor etkinlik ve organizasyonu ile hizmet ettiğini, söz konusu hizmetlerden birinin 12 Kasım 2017’de 39. kez düzenlenecek olan “İstanbul Maratonu” ve bir diğerinin de 2008 yılından beri düzenlenen Maraton Fuarı olduğunu, davalı şirket tarafından tescili talep edilen 2016/71146 başvuru numaralı “sporistanbulexpo” markasının, "müvekkilinin 2015/39947 sayılı ve “SPOR A.Ş." ibareli markalarıyla görsel, işitsel ve fonetik bakımdan ayniyet derecesinde benzer olmasının yanısıra kullandıkları emtianın da müvekkili adına tescilli markanın kullanıldığı emtia ile aynı ve bağlantılı olduğunu, bu durumun da iltibasa neden olabilecek mahiyeti sebebiyle yapılan itirazın nihai olarak YİDK'nın 26/09/2017 tarih ve 2017/M-7996 sayılı kararı ile başvurularının, "iltibas ihtimali bulunmadığı, ilgili markaların bilinirlik düzeylerinin de bu durumu değiştirmeyeceği kanaati" ile reddedildiğini, kararın yerinde bulunmadığını ileri sürerek YİDK’nın 2017/M-7996 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı TG EKSPO Uluslararası Fuarcılık AŞ vekili, spor ibaresinin, belirli kurallara ve tekniklere uyularak yapılan bedensel hareketlerin tümünün ortak adı olması sebebiyle hiç kimsenin hak sahipliğine alabileceği bir ibare olmadığını, müvekkilinin “sporistanbulexpo” markasına davacı tarafından yapılan itirazların reddedilmesi sonrasında, davacı yanın “2017/16293 başvuru numarası ile “Sporistanbul” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davacının “sporistanbul” ibareli marka başvurusuna, müvekkili tarafından, müvekkilinin “sporistanbulexpo” markasına benzer olduğu gerekçesiyle itiraz edilmişse de, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazlarının, 6769 sayılı Kanununun 6/1. maddesi kapsamında yapılan inceleme sonucunda markalar arasında ilişkilendirme ihtimali bulunmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, “sporistanbulexpo” ve “sporistanbul” markasının benzer bulmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen davada davalı ... vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia,savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının "Spor AŞ" ibareli markasıyla, davalının "sporistanbul expo" ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak genel izlenimde ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, "sporistanbul expo" ibaresinin bütün olarak bulunduğu, tamamen farklı bir görsel, sescil ve anlamsal etki bırakan yeni bir işaret oluşturulduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım süresi içinde, "sporistanbul expo" ibareli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun "spor AŞ" ibareli markadan farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, dava konusu 2016/71146 nolu markası ile davacı yanın 2005/39947 nolu markası arasında 556 sayılı KHK m.7/1-b ve m.8/1-b uyarınca benzerlik ve iltibas ihtimalinin mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının "Spor AŞ" ibareli marka ve ticaret unvanı ile davalının "sporistanbulexpo" ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak genel izlenimde ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili vekilince temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara