Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3977 Esas 2022/6101 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3977
Karar No: 2022/6101
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3977 Esas 2022/6101 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkili şirketle davalı arasında sıhri hısımlık bulunduğunu, anlaşmaya göre müvekkilinin Türkiye'den inşaat malzemesi tedarik ederek Kazakistan'a ihraç edeceğini, davalının sadece 1.522,077 USD ödeme yaptığını ve müvekklinin alacağının 2.000.000.- TL'nin üstünde olduğunu iddia ederek 200.000.- TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Dava reddedildi ve karar temyiz edildi. Temyiz itirazları reddedildi ve hüküm ONANDI. Kararda geçen kanun maddeleri: 1086 sayılı HUMK.
11. Hukuk Dairesi         2021/3977 E.  ,  2022/6101 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
    BİRLEŞEN DAVA : BAKIRKÖY 8.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    2012/465 ESAS

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24.09.2018 tarih ve 2018/459 E. - 2018/576 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin ortakları ile davalı arasında sıhri hısımlık bulunduğunu, akrabalığın verdiği güvenle müvekkili şirketin davalı ve dava dışı eşi ... ile birlikte iş yapmaya karar verdiğini, davalının çift vatandaşlığının bulunması nedeniyle Kazakistan'da işyerinin davalı adına açılarak ticari ilişkinin davalı ile kurulduğunu, yapılan anlaşmaya göre müvekkili şirketin Türkiye'den inşaat malzemesi tedarik ederek Kazakistan'a ihraç edeceğini, davalının malları satacağını, mal bedelleri ve masrafların ödenmesinden sonra elde edilecek karın yarı yarıya paylaşılacağını, anlaşmaya binaen yaklaşık 2.102.134,89 USD bedelli malların Kazakistan'a gönderildiğini, davalının sadece 1.522,077 USD ödeme yaptığını, sırf satılan malların maliyetinden kaynaklı borcunun 500.000 USD'nin üstünde olduğunu, kar paylaşımı ile birlikte müvekkilinin alacağının 2.000.000.- TL'nin üstünde olduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 200.000.- TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, birleşen dava yönünden de, asıl davada faizin sehven talep edilmediğini, asıl dava tarihinden birleşen dava tarihine kadar işlemiş faizin 40.000.- TL olduğunu belirterek 40.000.- TL faize ve asıl davada kabul edilecek miktara birleşen dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının ... ile iş yapmaya karar verdiklerini beyan etmesi ve delil olarak sunulan tutanakta müvekkilinin imzasının bulunmaması nedeniyle tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, davanın Kazakistan'da açılması gerektiğini, ortaklık iddiasının doğru olmadığını, gümrük beyannameleri ile gönderilen mallara dayanak faturaların kapalı fatura olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, birleşen dava yönünden de, asıl davada talep edilmeyen faiz talebinin zamanaşımına uğradığını, faturaların kapalı fatura olduğunu, gümrük beyannamelerinin kapatılmış olmasının fatura bedellerinin ödendiğine kanıt olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların kapalı fatura olduğu, ödendiğine karine teşkil ettiği, bu nedenle ispat külfetinin yani fatura bedellerinin ödenmediğinin ispat yükünün davacıda olduğu, davacı bu yönde yazılı, kesin ve inandırıcı delil sunamadığından ve dava dilekçesinde (davanın açıldığı tarih dikkate alınarak 1086 sayılı HUMK hükümleri uyarınca ) "ve sair her türlü delil" denilmekle davacı vekiline bu hususta davalıya yemin teklif edip etmeyecekleri sorulduğu, davacı vekili verilen kesin sürede ibraz ettiği dilekçesiyle davalıya yemin teklif ettiklerini bildirdiği, davalı yemin teklifini kabul ederek fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin yemini usulüne uygun eda ettiği, bu durumda; davacı, kapalı fatura bedellerinin ödenmediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 42,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 20/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara